Ürdün’de folklorik samir ve huceyni dansları yeniden canlandırılıyor

Ürdün’de koşma eşliğinde yapılan samir ve huceyni dansları, etraflı yıllardır bedevilerin yaşadığı bölgelerde düzenlenen düğünlerin vazgeçilmez eğlencelerinden biri olmaya bitmeme ediyor.

Samir ve huceyni halk bilimsel dansları, geçmişten bu yana şairlerin kişi lehçelerinde doğaçlama namına söylediği “Nabati” şiiriyle mezcedilen aynı coşku adına biliniyor.

Bu dansların yıpranmamış nesillere tanıtılmasında muhteşem alengir oynayanlardan biri 61 yaşındaki Güvenli Arabiyyat.

Arabiyyat, 10 yıl ilk Belka vilayetinde yaşları 40 ile 60 arasında değişen 15 kişiyi aynı araya getirerek “Öz Orijinalite ve Kültürel Bırakıt” grubunu kurdu.

Ürdünlü Arabiyyat ve grup arkadaşları, tafsilatlı yıllardır kabilelerin sevinçlerini rapor ettikleri samir ve huceyni danslarıyla ülkelerinin millî ve tarihi kimliğini korumayı ve sakat ayrımsız geleneği baştan canlandırmayı amaçlıyor.

Folklorik dans grubu, kültürel mirası korumayı amaçlıyor

AA muhabirine mütekellim grubun kurucusu Arabiyyat, “Topluluğumuzun 2012’de kuruluşundan bu yana esas hedefi kültürel mirası destek olmak ve ulusal kimliği doldurmak olmuştur.” dedi.

Temiz bölgesinin Konfedere Milel Yetişek, Bili ve Kültür Örgütü (UNESCO) Acun Mirası Listesi’ne alınmasının arkası sıra şehrin tanıtımına katkıda olmak üzere halkiyat performansını daha üstelik geliştirmeye yöneldiklerini söyleyen Arabiyyat, şunları kaydetti:

“Toplumlarımız çarkıt zamanlardan beri samir ve huceyni danslarını iletişim ara bulucu namına görüyordu. Şiirlerin içeriği, insanların birbirlerine olan duygularını ifade etmenin bir yoluydu.”

“Kültürel mirasımızı tanıtmaya çalışıyoruz”

Kol üyelerinin tamamının Belka kentinden olduğunu ve bu danslar esnasında okunan şiirleri atalarından öğrendiklerini kaydeden Arabiyyat, “Grubumuz Ürdün Mirasını Dulda Derneğine katılmadan önceki bu işe tor yerine başladık. Kültürler arası köprüler kurmaya ve kültürel mirasımızı tanıtmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Grubun şairi Iye halk-Harabşe, samir ve huceyninin düğünler ilkin kalkışmak amacıyla muhtelif vesilelerle Fellah kabilelerin oynadıkları en oylumlu danslardan olduğunu söyledi.

Samir dansının erkeklere has olduğunu, huceyniyi ise kadınların ve erkeklerin beraber oynadığını belirten Harabşe, “Samir dansında erkekler yanında, baş başa sıralanır ve içlerinden biri şairlerden nakledilen şiirleri okur. Beraberinde de genellikle bire bir yaşama daha bulunur. Alkış ve sallanma eşliğinde yapılan aynı danstır.” ifadelerini kullandı.

Harabşe, huceyni dansının adını, defa sıkıntılarını düşürmek amacıyla deve sırtında yapılmasından aldığını kaydetti.

Katışıksız kenti 2021’de UNESCO tarafından “tolerans ve misafirperverlik şehri” kendisine adlandırılarak Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştı.

Kültürel ve dini çeşitliliği ile öne çıkan site, başta Padişah İkinci Abdülhamid’in yazboz tahtası çıkması vesilesiyle nesir edilen Osmanlı Saray Evi doğmak için bir nice tarihi, arkeolojik ve miras alanına ocak sahipliği yapıyor.

Share: