İzmir’de “hareket çalıştayı” düzenlendi

İzmir’üstelik 30 Ekim 2020’bile, 117 kişinin hayatının kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremin 2. yılı dolayısıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Hareket Araştırı ve Uygulama Merkezi öncülüğünde “İzmir Sarsıntı Çalıştayı” düzenlendi.

İçişleri Nazır Yardımcısı İsmail Çataklı, Sabancı Hars Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenleri kutladı.

Katılımcılara Icra Vekili Süleyman Soylu’nun selamlarını ileten Çataklı, İzmir Depremi’nin acıların birlikte herkese büyük dersler verdiğini anlatım etti.

Çataklı, 2022 yılının afat açısından stabil tıpkısı sene olduğunu hatırlatarak, “İzmir Depremi seçme açıdan bize mirat tuttu. Seferihisar açıklarında oldu ama eş aynı yarımadayı es geçip yeryüzü nazik etkiyi Bayraklı’dahi yaptı ve bize zeminin ne almak olduğunu, çatı stoku kalitesinin ne anlama geldiğini da anlattı. O dönemde 2 bin 151’i taharri istirdat personeli olmak amacıyla 10 bin 863 personelle afete müdahale ettik. İzmir depremi tutkun benzeri yıkıma faktör oldu ama bize haddizatında nelerin olabileceğini üstelik gösterdi.” dedi.

AFAD Planlama ve Riziko Azaltma Dairesi tarafından oluşturulan İl Kıran Risk Kısıntı Planı’na değinen Çataklı, şöyle devam etti:

“yeryüzü hareketinin tamamen durması gibi tıpkı husus söz konusu değil. Onun amacıyla parçalanmamış çabamızın temelinde depremle yaşamayı öğrenmek var. Bunun için de risk analizi, yıkılmayan şehirler kurmak, toplumun hareket bilincini yükseltmek var. Dünyada bunu çok ferah işleyen örnekler var. 81 memleket üzere riziko tenzil planları hazırlandı. Bu haddinden fazla sakil bire bir çalışma. Mıhlı bire bir işbirliği ile üniversitelerimizle icraat hazırlandı. 12 bin 925 gösteri belirlendi. Türkiye çapında bu eylemlerden yüzde 16’sı tamamlandı. 81 iklim için belirlenen eylemlerin 2 bin 321 adedi rüçhan, yani kırmızı kategoride. Bunun üstelik yüzdelik 12’si tamamlandı. İzmir amacıyla 227 eylem belirlendi, bunun 71 adedi tamamlandı. 132’sinin çalışmaları bitmeme ediyor.”

Türkiye’nin, bugün dünyada bir nice alanda haysiyet gören, sıkışık gelen afetleri başarı ile yönetecek kıyamet yönetimi kapasitesine ulaştığını belirten Çataklı, “Ancak temel kıyamet öncesi koskocaman. Bu çerçevede bakir tedbirler almalı, kullanılmamış adımlar atmalıyız. İRAP’lar (İl Facia Riziko Azaltma Planı) dirimlik önem taşıyor. Bu çalıştay ve ekinlikler, facia çabucak yaptığınız bir nice şeyden elan eşsiz. Bu toplumun depremle emanet kültürünü fevk yollamak, bunun haddinden fazla yüce çatı taşlarından biri. Çalışmalarımızı hangi kadar açık ayrımsız alana yayarsak, hangi büyüklüğünde kıran öncesinde mücahede edebilirsek, hareket çabucak ve sonrasında henüz birkaç işimiz olacak.” diye konuştu.

AFAD Başkanı Sezer’in konuşması

AFAD Başkanı Yunus Sezer, depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralananlara onma diledi.

Depremin bu coğrafyanın tıpkısı gerçeği olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Sezer, Türkiye adına serencam yıllarda afetlere cebin de oylumlu icraat yürütüldüğünü anlattı.

Türkiye’nin depremselliğine dayalı aktüel veriler paylaşan Sezer şöyle devam etti:

“Türkiye’dahi yıllık 20 bin ila 30 bin arasında deprem ölçümü yapılıyor. 1900 ile 2022 yılları ortada ülkemizde ve tamam 4 ile 4 üst yaklaşık 13 bin yer sarsıntısı meydana gelmiş. Bu depremlerdeki 86 binden çok insanımız hayatını kaybetmiş ve 1 milyona mail binamız vahim hasar görmüş. Seçkin yıl fert ve mülk kaybına hastalık olan averaj 2 depremle karşı karşıya kalıyoruz. 2021 yılında büyüklükleri 0,6 ve 6,3 ortada mütebeddil 23 bin 753 zelzele kaydettik. 10 yıllık ortalamada hareket sayımız 25 bin 978. İzmir özelinde baktığımız zaman, cıvıl cıvıl kırık hatlarının olduğu ayrımsız bölge. Akıbet 20 yılda büyüklükleri 0,6 ile 6,6 beyninde değişen 33 bin 203 sarsıntı tespit edilmiş durumda. Marmara depremi, Türkiye açısından tıpkısı dönüm noktası oldu ve birlik kapasitemizi yeniden gözden geçirerek dizayn ika imkanı bulduk.”

Depremin birlikte tsunami tehlikesine de ilgi calip Yunus Sezer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Özellikle 2017 yılında Kos Adası ve 2020 Sisam Depremi, tsunami tehlikesini üstelik hatırlattı. Tsunami ateş haritasının oluşturulması ve bu konuda çalışmaların güç yerine yapılması dahi koca aynı evolüsyon namına karşımıza çıkmaktadır. Tıpkı kıran meydana geldiği zaman ‘keşke’ dememek üzerinedir cümle çalışmalarımız. Türkiye’nin ihtimal dünyada sunma etken olduğu konulardan biri akse anlarında müdahale. Bizim artık risk azaltmayla ait birlikte bir planımız var. Riski ne büyüklüğünde azaltırsak facia eskiden karşılaşabileceğimiz kayıpları dahi o kadar azaltmış oluruz. Afetlere tedarik anlamında 582 bin gönüllümüz ve bununla birlikte afetlerde bizimle yanında müteharrik akredite ettiğimiz 63 tane sivil sosyete kuruluşumuz var. Afetlerle karşılaştığımızda mücehhez olmak adına lüzumlu cümle adımları alay malay atmayı rica ediyoruz.”

Programa çevrim içi katılan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Evlek ise İzmir depreminden sonraları da yürüttükleri oylumlu çalışmalar karşı bilgelik verdi.

Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Mustafa Erdik, “Deprem Riziko Analizi”, Prof. Dr. Mehmet Çelebi ile Prof. Dr. Müstakil Özçelik ise “Sarsıntı Bölgelerindeki Yapıları inovatif Yöntemlerle Güçlendirme teknikleri ve Durumunda Yapılan Ölçümlere Dair Sistem Performansının İrdelenmesi” antetli sunumlar gerçekleştirdi. Çalıştay, bu akşam ezanı “İzmir’in Kentsel Dönüşüm Nöbet Haritası” antetli sunumla tamamlanacak.

Share: