YANLIŞSIZ Öğür Umumi Komutan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Polat, “Içtimai medyayı benzeri yadımlama haline çevirmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. Buna alın sunu akıllıcasına yaklaşım herhangi bir devir söylediğimiz üzere resmi makamların açıklamalarını beklemektir.” dedi.
Polat, DOĞRU Tümen Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç ve Adana İl Başkanı Mehmet Kamer ile Seyhan Büyüklük Hastanesi’nde otama gören depremzedeleri ve çocukları mülakat etti. Taziyet ziyareti üstelik gerçekleştiren Çelik, Yüzüncüyıl Mahallesi’nde çadırda artan vatandaşlarla dostane etti.
Yüreğir Belediyesi’ni ziyaretinde değerlendirmelerde mevcut Çelik, çökme altından kurtarılanların umutların diri tutulmasına açacak olduğunu belirterek, bundan sonra sevindirici selen almayı murat etti.
Bölgedeki hep arama istirdat ekiplerinin fevkalbeşer ayrımsız himmet gösterdiğini vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hep taharri istirdat ekiplerimize bir posta henüz şükranlarımızı sunuyoruz. Gönüllü kardeşlerimizle gelişigüzel bütün taharri kurtarma ekiplerimiz çokça iri tıpkısı savaşım veriyorlar. AFAD, UMKE, özge bakanlıkların birimleri, polisimizin, jandarmamızın, silahlı kuvvetlerimizin bütün bu gayretleri bittabi ki canlarımızı çevirmek üzere. Bu vesileyle ülkemize gelip tesanüt gösteren, kontrol istirdat ekipleri burada mevcut hep milletlere şükranlarımızı sunuyoruz. Hep tıpkısı bölgeyi etkileyen, acun tarihinde görülmemiş bu balaban facia karşısındaki bu adamlık dayanışmasını hiçbir zaman unutmayacağımızı benzeri posta henüz ifade ediyoruz.”
Ömer Polat, bölgedeki yaralıların çeşitli hastanelerde otama edildiğini ve Adana’nın aynı afiyet üssü haline geldiğini anlatarak, havaalanının da aynı lojistik üssü kendisine bilcümle yardımların dağıtımında mühim gösteriş oynadığına dikkati çekti.
Dezenformasyonun ve yalanın zelzele kadar yıkmacı sonuçlar doğurduğunu kaydeden Çelik, şöyle konuştu:
“(Hatay’dahi baraj yıkıldı) gibisinden benzeri hile evet dahi işte belli ayrımsız kesimi kasıt göstererek ‘İnsanların bilekleri kesilerek bezek eşyaları çalınıyor’ kabilinden bazen yalanların nasıl sonuçlar doğurduğunu hep beraber gördük. Bunlara alın çokça elan tetik olunması gerekir. Sosyal medyayı tıpkı katabolizma haline çevirmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. Buna alın yeryüzü akıllıcasına yaklaşım rastgele ahit söylediğimiz kadar resmi makamların açıklamalarını beklemektir. Bütün arkadaşlarımız bulundukları bölgelerde, biz özlük bölgemizde çabucak elimizdeki resmi raporlara bakmaksızın şahsen musahabe ederek vatandaşımızın ihtiyaçlarına tılsım bulmaya çalışıyoruz. Bu tablonun olanaklı olduğu büyüklüğünde ferah şekilde yönetilmesi üzere elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.”
“Hastanelerde güvenlik sorunu yok”
Polat, vatandaşların kendilerine gâh konuları ilettiğini dile getirerek, şunları bildirdi:
“Bunlardan biri hastanelerde kâin, annesi babası yaralanmış ya bile annesini, babasını kaybetmiş çocukların durumuyla ilgilendiren. Kimi dolma duyum yayıldı. Bu çocukların güvende olmadığı, bu çocukların güvenliğiyle ilişkin sıkıntı olduğu şeklinde. Hastanelerimizde polisimiz ve jandarmamız özellikli tıpkısı düzenlilik tedbiri almıştır. Ayrıca kendim arkadaşlarımla bizzat Hatay’dan, Maraş’tan başka illerden gelen Adana’da mevcut çocuklarımızın dahi olduğu Şehir Hastanesi’ndeki ve değişik hastanelerimizdeki bala katlarını gezdim. Değme katta Enerjik Bilek ilkin olmak amacıyla polislerimiz kere tutuyorlar. temas şekilde hastanelerde bu açıdan ayrımsız düzenlilik sorunu bulunmayan. Ayrıca çocuklarımızın birlikte onaylanmış fahri anneler, zihayat kardeşlerimiz var. Onlar üstelik gereken ihtimamı gösteriyorlar. Vatandaşlarımızın çocuklarıyla ait yerine ortaya koyduğu kaygıları mümasil bire bir şekilde takip ettiğimizi izah etmek isterim.”
Çelik, özellikle toplumsal medya tarafından sıkça “Şu saatte şurada sarsıntı olacak.” benzerinden yalanların yayılabildiğini belirterek, ilmî yerine seçkin kimsenin depremin saatini tekmil olarak söyleyebilmesinin cins olmadığını anlattı.
Vatandaşlar ortada edilgi yaratıcı konulara cebin izahat yaptıklarını anımsatan Polat, “Sistem birlikte üzerindeki sorumluluğu yerine getirmeli. Değişik kanallardan sosyal medya ilkin kalkışmak üzere ayrımsız şey söylediği antlaşma bunu tetik aynı şekilde ortaya koymalı.” ifadelerini kullandı.
Çelik, dümdar depremlerin devam etmesi nedeniyle çok sayıda vatandaşın evlerine giremediğine belen ederek, “Hasarlı, çokça hasarlı, bir iki hasarlı ya birlikte hasarsız binaların tespiti üzerine Belde, Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın faal aynı şekilde bunlarla ait raporları ortaya koyduğunu, koymaya çalıştığını yayımlamak isterim. Dolayısıyla kendilerine ‘Binanızda sevgili yoktur’ mesajı geldiğinde tabii ki vatandaşlarımızın buna girmesinde tıpkı mahzur yok ama hasarlı binalardan kesinlikle ırak durulması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Çadır bölgeleri, misafirhaneler ve spor salonlarındaki depremzedelerin durumlarını günlük yerine strateji ettiklerini belirten Çelik, şunları dile getirdi:
“Acun tarihinin yeryüzü büyük afeti karşısında çokça balaban tıpkısı savaş veriliyor. Gerçekli eksiklerimiz, aksayan yerlerimiz var. Gerçeklenmiş ulaşamadığımız yerler var. Günce olarak bugün iyi olsa yarın kısık olan düz var ama bu mücadeleyi umutlu benzeri şekilde sürdürmeye bitmeme edeceğiz. Milletimizin bu dayanışması rastgele kesimden insanımızın değme gittiğimiz yerde gördüğümüz genişlik gencinden, bildirme yaşlısına büyüklüğünde insanımızın ortaya koyduğu çaba inşallah bu afetle mücadelemizi dahi bu afeti da her soy mücadeleyle geride bıraktığımız günlere kavuşmamızı sağlayacak.”
“Bilgili gösterici dayanışmadır ve afetle mücadeledir”
Ömer Çelik, herhangi bir kesimden sivil cemiyet örgütleri ve rastgele partiden belediyelerin içtenlikle hız sarfiyat ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Muhtelif münferit hâller oluyor. Özellikle yağmayla ilişik konularda neymiş hep bir sahada bire bir çapul varmış, Türkiye’dahi nazik ayrımsız kargaşa varmış gibi bir görüntünün yayılmasının büyük tıpkı yanlışlık ve büyük aynı dezenformasyon olduğunu söylemek isterim. Temas kesimden insanımız daraç dışından gelen misafirlerimizle tıpkı yabanlık dayanışması, benzeri milli dayanışma ortaya koyuyor. Sahanın esas resmi budur. Koordinasyon meselesinde dahi sahanın asıl resmi bilcümle kurumlar üzerine düşeni balaban bir gayretle namına getirmeye çalışıyor.”
Aynı yandan da sorumlularla ilişik Doğruluk Bakanlığının müstelzim genelgeyi yayımladığını ifade fail Polat, başsavcılıkların sorumluların tutuklanması amacıyla müstelzim girişimleri ve çabayı ortaya koyduğunu anlattı.
Polat, Türkiye’de bire bir emniyetsizlik olduğu, yardım ekiplerinin sanki Türkiye’yi terk ediyormuş kabilinden haberlerin arasında dolaştığına değinerek, “Bunlar akıllıcasına değildir. Türkiye’de böyle gruplar arası saldırganlık vesaire namevcut. Hakim gösterici dayanışmadır ve afetle mücadeledir. Doyumluk olayları bahis konusu olduğunda bunların ne büyüklüğünde hızlı yakalandığını, polisin anında bunları yakalayarak bu girişimlerini engellediğini hepimiz görüyoruz. Vatandaşlarımızdan istirhamımız, tamam bu çok fert yanık bire bir olay ancak bu kişileri gördükleri anda kendileri engelleme etmesinler. Asayiş güçlerine olgun versinler. Düzenlilik güçleri de onları doğrusu adli mercilere tasdik edecektir. Türkiye bir ülfet devletidir. Bunun gereği yapılacaktır.” diyerek konuştu.
Yağmacılığa izin etmeyeceklerinin altını çizen Çelik, şunları kaydetti:
“Türkiye’ye mevrut müzaheret ekipleri açısından onların güvenlik sorunları olduğuna dayalı esasen toplumsal medyada kâh süprüntüler dolaştırılıyor. Böyle bir konu yoktur. Bütün misafirlerimizin verdiği çabaya, mücadelemize katkısına müteşekkiriz. Hepsine teşekkür ediyoruz. Bütünü cesaret içerisindedir. Milletimizin onlara dönük davranışının ne kadar kardeşane olduğunu görmektedirler. Onun dışında ara sıra çapraz grupların, bazı münferit hadiselerin bu şekilde Türkiye’ye zarar çevirmek amacıyla yaptığı amal evet üstelik yaymaya çalıştığı dedikodular olursa dahi buna gereken cevap bildirme etkili şekilde verilecektir. Zımnında hem afetle savaş hem bu kundak siyasetiyle hem bu yıkım dedikodularıyla, katabolizma dezenformasyonuyla savaş açısından bu uğraş sürecektir.”
