Osmaniye’de enkazdan 88 saat sonraları kurtarılan tendürüst âdem şalgam suyu emmek istemiş

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde Raufbey Mahallesi’ndeki 10 katlı binada depreme yakalanan Kasıt Babaoğlu, merdivenlerden inerken yıkılan binada kriz altında kaldı. Çöküntü altında kurtarılmayı bekleyen Babaoğlu, depremin 88. saatinde ekiplerin açtığı tünelden çıkarılarak hastaneye götürüldü. Eli demirlere sıkışan ve kangren riski dolayısıyla cerrahi müdahale edilen Babaoğlu, iyileşip taburcu olacağı haset bekliyor.

“2. KATA GELDİĞİMDE BİNA ÇÖKTÜ”

Babaoğlu, depremin yaşandığı tam ayakta olduğunu söyledi. Evde annesi, babası ve kardeşiyle depreme yakalandığını dile getiren Babaoğlu, “Depremden çok korkarım. İlk ilk balkona koştum. 5. katta olduğumuz için aşağıdaki araçların üstüne atlasam mı, diye niteleyerek düşündüm. Bilahare merdivenlere koştum ve adi inmeye başladık. 2. kata geldiğimde bina çöktü. Ayağımın altındaki merdivenle üzerimdeki merdivenin ortada kaldım. Alanım çokça yetersiz değildi amma hazin demirlerin arasına sıkıştı. Ondan bile cerrahi müdahale edildim.” diyerek konuştu.

“TELEFONUN IŞIĞIYLA NEREDE OLDUĞUMU ANLAMAYA ÇALIŞTIM”

Babaoğlu, kriz altında ilk dakikalarda çokça heyecanlandığını ve telefonun ışığıyla nerede olduğunu anlamaya çalıştığını anlattı. Benzeri zaman sonra telefonunun şarjının bittiğini nâkil Babaoğlu, “Ondan sonradan bekledim yani. Matkap sesleri duymaya başladığımda ikinci gündü sanırım. Sesleri bana yaklaştıkça, eş sesini duymaya başladıkça ıslık çalmaya başladım. Islığımı duyduktan sonradan ‘Ayrımsız elan seslenir misin?’ dediler. Ego da o zaman bağırdım. ‘Bire Bir elan seslenir misin?’ dediklerinde bağırdım ve beni buldular. Normalde 5. kattalarmış, ben 2. kattaydım. 2. kata kadar tıpkı tünel açmışlar. Yani haddinden fazla alçak aynı yerden gelmişler esen olsunlar ve beni kurtardılar.” dedi.

“İNSAN ORADA KALINCA IŞIĞI ÖZLÜYOR”

Eyyam sonraları ekiplerin ışığını gördüğünde gözlerinin kamaştığını ancak çok mutlu olduğunu anlatan Babaoğlu, “İnsan orada kalınca ışığı özlüyor. Alıcı üzere tıpkısı özdek gönderdiler bana. ‘Rahatsız olduysan çekelim geri.’ dediler. Ego birlikte ‘Kalsın, etrafımı aydınlatıyor, günlerdir karanlıktayım.’ dedim. Gözümü açıyorum sakil, kapatıyorum ibret, o yüzden kalsın dedim. ” ifadelerini kullandı.

“ŞALGAM İÇMEK İSTEDİM AMMA İZİN VERMEDİLER”

Babaoğlu, ekiplerin kendisini enkazdan çıkardıktan ahir süreci açık hatırlamadığını belirterek, “Esenlik ekibi, çıkarılmadan önce bana serum taktı. Ego kendilerinden soğurmak amacıyla şalgam istemiştim amma cevaz vermediler. Sonraları enkazdan çıkınca kendimden geçmişim yorgunluktan, o yüzden haddinden fazla benzeri öz hatırlamıyorum. Elimden operasyon geçirdim. Hekim, ‘Eskisi kabilinden olamaz ama esasen da kullanabileceksin.’ dedi. Onun dışında tıpkı şeyim namevcut.” şeklinde konuştu.

Share: