Mütekait Milli Yetişek Müdürü 84 almanak hayatına sığdırdıkları ile gençlere benzer oluyor

Zahmetli Milli Terbiye Müdürü 84 yıllık hayatına sığdırdıkları ile gençlere denk oluyor

Hem okuyor, hem yazıyor, hem yapıyor, hem çalıyor

Gümüşhane’nin işlek eğitim duayenlerinden Yusuf Merbut’ın film kadar hayatı

GÜMÜŞHANE – Gümüşhane’birlikte ruhlu 84 yaşındaki zor Milli Terbiye Müdürü Yusuf Tutkun, gazetecilik, yazarlık ve idarecilik vasıflarının birlikte müziğe olan ilgisi, renkli kişiliği ve sonsuz enerjisiyle ilgi çekiyor.

Merkeze vabeste Dörtkonak köyünde dünyaya gelen Ilişkin, aile büyüklerinin dahi yönlendirmesiyle imkansızlıklar içerisinde eğitimini tamamlayarak muallimlik hayatına kadem attı.

Erzurum’dan 66 yıl önceki çıkışlı olduğu okulun arkası sıra öğretmenlik mesleğine adım atan Vabeste, köy çocuklarının okullaşması, eğitim bilimi talim hayatına girmesi üzere ceht gösterdi ve mezun ettiği öğrencilerinin çokları öğretmen oldu.

1962 yılında yüksekokulu de bitiren Kapalı, arkası sıra başladığı idarecilik hayatının akıbet 14 yılında Gümüşhane, Eskişehir, Tunceli, Siirt, Bingöl ve Ağrı’de İl Milli Yetişek Müdürü adına fariza yaptı.

Bugünkü Gümüşhane Üniversitesi’nin temeli olan Gümüşhane Çığır Yüksekokulu’nun müessis müdürlüğünü dahi eden Sadık, 1998 yılında 41 yıllık çığır hayatını sonlandırarak emekli oldu.

“Tıpkısı insanın işi olmalı aynı dahi düşkü olmalı” sözünü kendisine mebde edinen ve emekliğinin peşi sıra kendisini çalgı aleti aletleri yapımına veren Vabeste, Karadeniz kemençesi ve kemençe yapımının yanında mandolin, zindelik ve ud da çalıyor.

Emekli olduktan sonraları kentin esaslı gazetelerinden Demokrat Gümüşhane Gazetesinde 20 sene süresince kenar yazıları yazan ve idarecilik yaparak gazeteciliğe adım atan Merbut, bire bir süre Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanlığını dahi yaparak cemiyetin kurumsallaşması noktasında heybetli işlere imza attı.

“Öğretmenlerin eseri öğrencilerin üzerinde oluşturduğu sevgidir”

Bugüne büyüklüğünde kaleme aldığı yer yazılarını insanlığın hizmetine arz etmek amacıyla kitaplaştırmaya karar veren ve elindeki arşivlerden, notlardan toparlayarak 4 kitabı okuyucusuyla buluşturan Sınırlanmış, “Öğretmenlerin eseri öğrencilerin üstünde oluşturduğu sevgidir. Ego en son 5-8 Haziran tarihlerinde İstanbul’da 40 sene geçmiş öğrencim geldi ve karşılaştık. İnsan mutluluktan uçuyor bu durumlarda. Onun verdiği ezgi ve geriye dönük o günleri anımsamak alışılmadık âdemiyet duygusu geliştiriyor ve olumlu düşünmenin yolunu açıyor” dedi.

“İnsanlığa hizmeti olmayanların ölmeye hakları yoktur”

Tamam gençlere alelhusus yetinme duygusunu yenmeyi başvuru eden Kapalı, “Ekol mütemmim gençlerle konuşurken ilerisini düşünmedikleri görüyorum. Sığınılacak arz iri limanın intikal etmek olduğunu kasten doğru yorum yapmaları üzere okumalarını kaynak ediyorum. Bütün kapıları açılan anahtar bilimdir, bilimin dahi adresi okumaktır ve bu bile kitaptan öğrenilir. İnsanların hayatta benzeri işe yaramalarını düşünen insanlardanım. Bu dünyadan giderken öğretmense memleketime muallimlik yapabildim demeli, bir ensesi kalın eş ego memleketimin insanlarına şunları hizmetine sundum diyebilmeli. İnsanlığa hizmeti olmayanların ölmeye hakları yoktur diyorum” diye konuştu.

Share: