DÜRÜST Tümen Kilis saylav Mustafa Hilmi Dülger, Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ün Kilis’ E Gelişi ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 99.Yılı nedeniyle aynı düşünce yayımladı.
Milletvekili Dülger, Kilis ile Türkiye Cumhuriyeti devleti için mehabetli iki haset gelişigüzel yabancı ettiklerini belirtti. Dülger, ” İlk olarak 28 Ekim 1918 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 28 Teşrinievvel 1918’de 7nci Kalaba Komutanı sıfatıyla Suriye üzerinden Kilis’e gelişinin sene dönümü. Halkı ile ve ordusuyla bütünleşen ulusumuzun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’nın kazanmasında güney cephesinin rolü büyüktür. Kilis ise; zeki çocukları, kişizade gençleri ve faal halkıyla kendisine tıpkı ses verene, bin yankı olmanın sunu fena hâlde örneğini birlikte milli mücadelede vermiştir. 7. Kargaşa Komutanı sıfatı ile Suriye Cephesi’nde kâin Mustafa Kemal, 28 Ekim 1918’üstelik Kilis’e gelişinde şehre girerken önceki domestik milis kuvvetleri marifetiyle karşılanmasından oldukça müteessir ve ‘İlk ayak bastığım Türk şehrindeki bu uyanıklığa gerçekten hayran kaldım ve benzeri daha iman ettim ki bu millet asla ölmeyecektir. Var olun ermiş Kilisliler’ demiştir. İkincisi ise Cumhuriyetimizin Yapı yıldönümü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde car ettiğimiz, son devletimiz Türkiye Cumhuriyetinin 99. bünye sene dönümünde, Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk özellikle tevessül etmek amacıyla, İstiklal Harbimizin kazanılmasına ve yeni devletimizin kuruluşuna öncülük fail cemi kahramanlarımızı tazimle garip ediyorum” dedi.
Esarete ve dayatmalara sevda göstermeyen Türk Milleti, istiklaline ve istikbaline kasteden işgalcilere alın başlattığı Halas Savaşı’nı, tarihte tıpkısı görülmemiş tıpkısı kahramanlıkla zaferle taçlandırdığını vurgulayan Dülger, “Bu balaban zaferin arkası sıra, 29 Ekim 1923’te, ‘Egemenlik kayıtsızca şartsız milletindir’ ilkesi ve ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine tarh hedefiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduk. Cumhuriyetimizi, 2200 yıllık çap geleneğimiz ile yaşadığımız coğrafyadaki bin dört yüz almanak Selçuki ve Osmanlı mirasının, o günün print şartlarında elde edilmiş benzeri kazanımı olarak görüyor; Gazi Mustafa Kemal’in veciz benzeri şekilde tabir ettiği ‘çağcıl medeniyetler seviyesinin üstüne emisyon’ mücadelesini, ilk günkü heyecanla, azimle ve şevkle sürdürüyor, müstakbel el erki ve hararetli ekonomi yönünde mezuniyet ettiğimiz seçkin mesafeyi, majör geleceğimiz amacıyla yakılan tıpkı kandil adına görüyorum. Tarihten mevrut demokratlık kültürümüzle, ülfet devleti kimliğimizle, herhangi bir dönme fazlalaşan gücümüz ve birikimimizle, büyüyen ekonomisi, ruhlu demokrasisi, temel insani değerlere olan bağlılığı, ilkeli ve vizyoner dış politikasıyla Türkiye, bölgesinde ve dünyada tıpkısı sabah yeli kaynağı olmayı günümüzde de sürdürmektedir. Zaman Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin herhangi bir başarısı sadece kendi vatandaşlarımızın değil; insanlığın ortak vicdanındaki, bölgemizdeki ve dünyadaki mecmu mağdurların, mazlumların, soydaş ve ahi toplulukların birlikte yüreğindeki umutları besliyor, canlandırıyor harekete geçiriyor. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize müteveccih saldırıların gerisinde, Cumhuriyetimizin işte bu seviyeye ulaşmış olmasından mahsus çor vardır. 1919’de haddinden fazla baskı şartlarda başlattığımız Kurtuluş Savaşımızı, 1923’te kuşkusuz kullanılmamış devletimizin kuruluşunu car ederek taçlandırdıysak, bugün karşılaştığımız sıkıntıları dahi inşallah geride bırakacağız. Milletimizin kuma eseri olan cumhuriyetimize ehil çıkmak, ülkemizin ve milletimizin geleceği üzere gitmek, uğraşmak, gerektiğinde fedakarlıkta gezmek, hepimizin bile vazifesidir. 84 milyon vatandaşımızın her bir ferdi, bu ülkenin ve Cumhuriyetin, bir haklara erbap, eş bir geçmişi ve ortak ayrımsız geleceği paylaşan, tasada ve kıvançta aynı evlatlarıdır. Bu duygularla ülkemizin çekicilik günü olan 29 Ekim Cumhuriyet Altını Bayramımızı kutluyor. Özellikle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk özellikle tevessül etmek üzere bu toprakları bize yurt kılan İstiklal Mücadelemizin hep kahramanlarını eşsiz fedakarlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen bilcümle martir ve gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyorum” ifadesine ver verdi. – KİLİS
