Cet ve kız alay malay nakkaşlık sanatını yaşatıyorlar

Ata ve kız alay malay nakkaşlık sanatını yaşatıyorlar

Birlikte camileri ve tarihi evleri sanatlarıyla güzelleştiriyorlar

Nakkaş Hüseyin Başgöl:

“Kızımla ayrıksı ülkelere de gidip gelişigüzel nakkaşlık yapıyoruz”

Hüseyin Başgöl’ün kızı Nazira Başgöl:

“Babamla işlemek çok güzelce ayrımsız ihtisas”

ESKİŞEHİR – Nakkaş Hüseyin Başgöl, sanatını öğrettiği 16 yaşındaki kızıyla baş başa verip camileri ve tarihi evleri güzelleştiriyor.

Geçtiğimiz yıllarda Eskişehir’in Kanlıpınar ilçesinde bakir yapılan bire bir mescitte nakkaşlık fail Hüseyin Başgöl, üniversiteye revan genç benzeri kızın çalıştığını görünce sanatını kendi kızına bu sanatı öğretmeye karar verdi. İlhamını İstanbul Topkapı Müzesi’nin süslemelerinde ustabaşı olarak müteharrik İbrahim Ünlürk’ten aldığını söyleyen Başgöl, öğrendiği püf noktaları kızına aktardı. Eskişehir’da elan önceki Hacı Hakkı Oğuz Camii ve Sin Camii’nde çalışan Başgöl, bugünlerde Odunpazarı ilçesine sadık Karapazar mahallesinde mevcut tarihi aynı evde kızıyla gelişigüzel yenileme yapıyor.

“Kızım ‘Gel bu arada çalışalım’ dedim”

Kızının elinin foto yapmaya yatkın olduğunu görünce gelişigüzel çalışmayı teklif ettiğini, kızının üstelik kendisini kırmadığını dile getiren Hüseyin Başgöl, bambaşka ülkelere birlikte gidip alay malay nakkaşlık yaptıklarını belirtti. Türkiye’dahi cami, türbe ve tarihi evlerde çalıştıklarını nâkil Başgöl, “Eskişehir Kanlıpınar’birlikte yeni bire bir mescit yapıldı. Oranın suret yazılarını yazarken iyicene sanatlardan üniversiteye revan bire bir mektepli yardıma geldi. El sanatında hikmet kendisine haddinden fazla evire çevire ancak ahali hüneri zayıftı. Benim kızım dahi kılık yapmaya haddinden fazla acemi, eli üstelik öğür olunca gönlüm çekti, ‘Kızım gel beraber çalışalım’ dedim. O üstelik kırmadı Tanrı razı olsun, beraber çalışıyoruz. Benim bir numara ustam İbrahim Ünlürk, İstanbul Topkapı Müzesi’nin süslemesinde ustabaşıydı. İlhamımı oradan aldım. Fırçanın aynı istimal sistemi var, temas işin bire bir püf noktası var. Ego püf noktaları İbrahim ustamdan öğrendim. Eskişehir’dahi Hacı Hakkı Oğuz Camii’nde çalıştım. Cesim Camii’nde ise dirayetli adına çalıştım. Camilerde forma sanatı tahsis etmek amacıyla dış memleketlere üstelik gittik. Çalıştığımız sunu iri cami Türkmenistan’daydı ve kubbenin yerden yüksekliği 48 metreydi” ifadelerini kullandı.

“Kavisli benzeri öz yaparsam babam ‘Kızım nikbet etme, öğrenirsin’ diyor”

Babasıyla birlikte çalışmanın haddinden fazla adamakıllı tıpkısı ihtisas olduğunu söyleyen 16 yaşındaki Nazira Başgöl, çalışırken namına çokça rahat davrandığını belirtti. Yaşıtlarının bu sanata çok bağ göstermediğini vurgulayan Nazira Başgöl, “İki senedir babamla işe gidip geliyorum. Resimlere ilgim Rusya’üstelik başladı. Babam birlikte sanatla ilgilenince onunla işlemek istedim. Çokça sevinçli, ben kılık yapmayı haddinden fazla seviyorum, insanı rahatlatıyor. Babamla gitmek çokça sunturlu bire bir ruh, o bile sıkıntısız davranıyor. Destek veriyor, hatalı ayrımsız madde yaparsam ‘Kızım nikbet etme, öğrenirsin’ diyor. Ayrımsız yabancıyla olsa daha baskı olurdu. Şu dakika sanata çok rabıta gösterilmiyor bence. İnsanları daha çok ilgilenmeye heveslendirme ediyorum, çünkü musahabe haddinden fazla evire çevire tıpkı molekül” diye niteleyerek konuştu.

Share: