Balkan Harbi’ne gidip bile dönmeyenleri andılar

Balkan Harbi sırasında 87. Alay içinde vadi alan Trabzon Gönüllüler Taburu’nu adlandırmak için ‘Gidip da Dönmeyenler” isimli bir yâd programı düzenlendi. Karadeniz Edipler Birliği ile ortaklaşa planlı izlence ‘Trabzon Gönüllüler Taburu’nun toplantı yeri olan Kalepark’üstelik başladı.

Şehitlere saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan ihtifal etkinliğine Trabzon Büyükşehir Uray Başkanvekili Atilla Ataman, Ortahisar Belediye Reisi Ahmet Mukavim Genç, şehit aileleri dernekleri temsilcileriyle, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Yâd etkinliğinin açılış konuşmasını özne Karadeniz Yazarlar Birliği Başkanı Sebahattin Saruhan, Trabzon Gönüllüler Taburu’nun Anadolu’nun başka bölgelerinde oluşturulan birliklerden silah ve çul ihtiyaçlarını kendileri karşılamaları ve bizzat Harbiye Nazırlığı’na lif çekerek başvuruda bulunmaları yönüyle ayrıldığını dile getirdi. Gönüllü Trabzonlular Taburu’nun adının duyurulmasının herkesin boynunun borcu olduğuna aksan işleyen Saruhan, “Bu alanda şehitlerimiz üzere bükülmek son merhale saygın aynı gelişim. Zira bundan 110 sene önce 1912 yılında İstanbul felaket altındaydı. Bulgarlar Çatalca’evet doğru karışma ede efe geliyor. Yurdun genelindeki seferberlik ilanından bilahare Trabzon’dahi Trabzon Taburu oluşturuldu. Ülkemizin çokça değişik noktalarında Erzurum’üstelik Alanya’de fahri birlikler oluşturuluyor. Ancak Trabzon’dakinin fark şu Hem resmi tıpkı zümre oluşturuluyor askerlik gözetiminde hem üstelik aynı zamanda da umum fahri yerine, kendileri ısrarla dönemin Harbiye Nazırlığı’na telgraflar çekerek ‘biz oraya gitmek istiyoruz’, diyorlar. Halk kişi ihtiyaçlarını, elbiselerini kendi bütçelerinden karşılayarak, hatta kendi silahını karşılayarak bağlanak oluşturuyor. Gündüz Feneri Hafız Mehmet Mevla önderliğinde ayrımsız zamanda üstelik o zamanın hezel komutanı Mehmet Ulu Satma komutanlıktan çekilme ederek İstanbul’a gidecek olan askerlerin başına geçiyor. Yekpare bulunduğumuz bölgede halk bu gönüllüleri baziçe havası eşliğinde, eğlenceyle, keyifle yaya ediyor. Gönüllüler buradan yürüyüşle limana ulaşarak buradaki Gülcemal gemisiyle İstanbul’a yola çıktılar. ve şurası biliyorlardı. Hiçbirisi hoşgörüsüz dönemeyecekti” dedi.

“Vakit Kaybetmeden Trabzon üzere değil, Türkiye tarihi için yüce”

Trabzon Gönüllüler Taburu’nun Çatalca Meydan Muharebesi’nde Bulgar ordusunun yenilerek Bulgarların sulh görüşmelerine zorlanmasında genişlik şişman nasip sahibi olduğunu tamlayan tarihçi Kasım Bolat ise şöyle konuştu:

“Zaman, Çatalca evet dahi 87. Bayram dediğimizde aklımızda tek özdek canlanmıyor. Ancak bu iki âdem evladı sonuç basamak heybetli. Yalnız Trabzon amacıyla değil, Türkiye tarihi için şanlı. 87. Saraka dört taburdan oluşuyor. 1., 2., 3., ve 4. Set Değme taburun kendi bölükleri var. Ama 3. Taburun gönüllüler bölüğü ağız ağıza Trabzonlulardan oluşuyor. Bu ilişki 87. Bayram Gülcemal Vapuru’na binerek 18 Teşrinievvel sabahı ayrılıyor ve deniz aracılığıyla İstanbul’a gidiyorlar. 87. Saraka Türk Ordusunun savunma oluşturduğu Çatalca’evet kadar geliyor. Buraya konuşlanıyorlar. İleri Tabyaya yerleşiyorlar. Bulgar askerleri burayı aşacağı ahit Trabzon gönüllüler Taburu’na denk geliyor. 3. Taburun Komutanı Binbaşı Mehmet Şanlı Satış, Gönüllüler Taburu’nun komutanı ise, Fellah Saklayan Mehmet Efendidir. Bu iki yiğit Bulgar ilerlemesi sırasında şehit oluyorlar. Onların bu şekilde martir olmasından sonra yapılan istikbal harekat sonrasında Bulgar askerleri siperlerinden uzaklaştırılıyor. 18 Teşrinisani gecesi Çatalca Meydan Savaşı Türk Ordusu’nun zaferiyle kazanılıyor. Bu zaferden bilahare barış görüşmelerine yanaşmayan Bulgarlar dahi sulh boşaltmak zorunda kalıyor. ve 3 Antrakt Çatalca Müzakeresi imzalanıyor. Bizler gönüllüler taburunu anımsarsak ve bu anma programının devamını yapabilirsek bugün haritada da yerlerini gösteremeyeceğimiz şehitlerimizin ruhlarını sevindirmiş oluruz.”

Ihtifal programında mütekellim Ortahisar Şehremini Ahmet Mütehammil Canlı ise, sözlerine İstanbul İstiklal caddesi’nde düzelenen yıldırı saldırısın lanetleyerek başladı. Tüvana, “Tarihi nice kahramanlıklarla meşgul bu muazzez milletin birliğini, beraberliğini tek kimsenin bozmaya gücü yetmeyecektir. Bunun yer kemiksiz örneğini 15 Orak Ayı basık darbe girişiminde gördük. Bu asil budun inancından, medeniyetinden aldığı soylu güçle bu arada bağımsızlığını müdafa etme için bundan 100 yıl önce olduğu kabil göstermiştir. Cenabı Tanrı bu bayrı topraklarda vatanımız ve milletimiz üstünde emel besleyenlere okazyon vermesin inşallah. Biz ulus kendisine vatan sevgisini, can sevgisinden önde tutan aynı milletiz. Zaten inancımızın de gereği odur ki, yurt sevgisi imandandır. Bu inançla bu arada şehitlerimizin bize sevimli ettiği bu bayrı toprakları bugüne büyüklüğünde olduğu gibi, artık dahi ilelebet kayırma etmeye devam ettireceğiz” dedi.

“Tarihi yaşanmışlıkları ahit yüzüne çıkarmalıyız”

Trabzon Gönüllüler Taburu’nun vatan sevgisinin emsalsiz örneklerinden biri olduğunu ifade fail Başbuğ Tüvana, “Fatih Trabzon fethedilmedikçe İstanbul’un fethi tamamlanamaz, kalık kalır diye niteleyerek, 8 sene sonradan Trabzonumuzu fethetmiştir. İşte Fatih’in torunları olan 87. Saraka gönüllüleri üstelik 1912 yılında İstanbul düşerse; Trabzon düşer anlayışına ehil çıkarak, İstanbul’un Bulgarlar vasıtasıyla işgaline direnmek, işgali durdurmak amacıyla 511 yiğit dedemiz 16 Kasım 1912 yılında yola hamiş. 511 alp gidiyor ve bunların 509’u martir oluyor. Gelişigüzel birini rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Bu kahramanlarımızın torunlarıyla ilgilendiren birlikte ayrımsız himmet yapacağız. Mualla Rağbet Çulha bu kahramanlarımızdan bire bir tanesi Onun torunu Erdal Çulha Satış bile şu anda aramızda. İnşallah bilcümle torunlara ulaşıp bu kahramanlık destanını yeniden beğenmek üzere ayrımsız sorumluluğumuz üstelik var” diyerek konuştu.

Düşmanlara cebin Türkiye’yi siper mücadelesinin bitmediğini bugün üstelik bitmeme ettiğine vurgu yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Atilla Ataman ise, “Bizim neslin, yani 65’in üstünde olan neslin dedeleri hep biricik kalmıştır. Imtihan edin bakın. Biricik bire bir bala eksik. Geriye kalanın tamamına yakını şehit. Öz dedemde dahi biliyorum. evet savaş amacında, ya birlikte harpte martir düşmüş. Iş onunla kalmamış. Trabzon’birlikte art geçitlerde daha şehit adı verilecek kayran kalmamıştı. Bütün art geçitlerimizde şehit ismi var. Bundan birkaç çevrim ilk İstanbul’de o melun saldırıyla alay malay verdiğimiz 6 martir Bu coğrafyada bu uğraş bitmedi ve bitmeyecek. Trabzon adına bu şehir üzere fiyat öderken tek dönüp arkaya bakmayan aynı coğrafyanın çocuklarıyız. Coğrafya kaderse, bu kaderin paydaşıyız ve kaderin kahraman evlatlarının yaşadığı bire bir memleketteyiz. Trabzon şüheda diyarı, kahramanlar diyarı ve hareketli insanlar diyarı. Meseleyi burada bırakmamız geçişsiz. Trabzon’un kıymetini, kadrini elan anlaşılabilir kılmak üzere, bu dışarıda yapılan Trabzon günlerini da bire bir revize etmek geçişsiz. Burada da bunları anlatmalıyız. Bu kahramanlıkları bütün Trabzonluların bilmesi lazım” ifadelerine vadi verdi.

Yapılan konuşmalardan bilahare Trabzon Müftü Yardımcısı Yılmaz Aşağılık şehitler için yakarış okudu.

Yapılan konuşmalardan sonra katılımcılar; Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mehterhane eşliğinde taburun üslup yolunu strateji ederek Trabzon Limanı’na ulaştı. Program şehitler anısına denize çelenk bırakılmasıyla son buldu. Bu tam limanda mevcut petrol ve doğalgaz kontrol gemisi Barbaros Hayreddin Ağırbaşlı birlikte sirenlerini çalarak şehitleri selamladı. – TRABZON

Share: