Penn State Üniversitesi Sosyal Bilimler ve Ruh Bilimi Başkanı Prof. Dr. Şenel Poyrazlı, kadınlardan beklentinin fazla olmasının evliliklerde probleme bozukluk olduğunu söyledi.

ABD’de ev terapistliği birlikte eden Prof. Dr. Poyrazlı, Tekirdağ Namık Eksiksizlik Üniversitesi (NKÜ) Psikoloji Topluluğu marifetiyle düzenlenen “Kültüre Hassas Psikolojik Arkalama ve Ensiz-Saldırılar” antetli konferansa dil cambazı kendisine katıldı.

Ziraat Fakültesi Konuşma Salonu’nda planlı konferansın peşi sıra AA muhabirine açıklama fail Poyrazlı, evliliklerde görülen problemlerin analog özellikler taşıdığını belirtti.

Günümüzde evliliklerde seçme iki kişinin de harıldamak zorunda olduğunu anlatan Poyrazlı, “50 yıl ilk ayrımsız kişinin çalışması ve geliri hep aileye yetebiliyordu. Alelumum koca âdem çalışıyordu, karı herif çocuklarına bakıyordu. Artık gelişigüzel iki eşin bile faturalara yetişebilmeleri üzere çalışması gerekiyor. Ama kadınlarımız ne eyvah ki şununla yüz yüze. Gidip tıpkısı kol çalışıyorlar 8 saat, sonradan ikinci vardiya diyoruz İngilizcede buna, ikinci vardiyayı çalışıyorlar.” dedi.

Poyrazlı, evliliklerde kadınların üzerinde nazik tıpkı ümit oluşturulduğunu dile getirdi.

Kadınların çocukların bakımı, sulu, aşındırmak, mutfakta masanın kurulması, çocukların ödevi ve çocukların yatağa hazırlanmaları kadar konularda sakil yükün altında olduklarını vurgulayan Poyrazlı, şunları kaydetti:

“Hem Amerika’daki hem Türkiye’deki erkek eşler, onları suçlamıyorum, büyütülmeleri ile ilgili bir madde. Ne efsus ki yeterince eğitmiyoruz. Karşısındakinin nerede, ne zaman ne ihtiyacı var, ne zaman ahali uzatıp, müzaheret edeyim, bana sakıt sorumlulukları adına getireyim, bu farkındalığı geliştiremedikleri üzere eşlerinin şikayetlerini anlayamıyorlar. Terapi ve danışmaya geliyorlar. Biz de ikisinin beyninde duygudaşlık ihya, birbirilerini anlayabilme becerilerini yükseltmeye çalışıyoruz. Umumi anlamda sıkıntı, kadınların üstünde beklentinin çokça olması. Kadınlar evliliklerde birçok rolü istifa etmek zorunda kalıyorlar. Ne eyvah kim günün sonunda yoruluyorlar.”