İstanbul Hikmet Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Yardımcısı Kraliçe Şener Aslay, yer çokça besin israfının şehirlerde yapıldığını belirterek, “Şehirde hararetli tüketiciler imdi azık üretiminin parçası olmalı.” dedi.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, 16 Ekim Dünya Azık Günü, Mürekkep Milel Azık ve Ekincilik Örgütü’nün (FAO) sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda besin eşitsizliğine dayalı farkındalık görüntülemek, ekincilik politikalarını global ölçekte ıslah etmek ve yoksulluğa çözüm araştırmak için değme yıl derece derece büyüyen besin krizine tüketicilerin dikkatini çekmeyi hedefliyor.
Her insanın serencam kullanıcı adına karışma olduğu gıda döngüsünde, raporlar sabık şeş yıl içerisinde besin güvensizliğinin arttığını gösteriyor.
Açıklamada değerlendirmelerine vadi verilen Kraliçe Şener Aslay, 16 Ilk Teşrin Acun Gıda Günü’nde azık israfına ilgi çekerek sürdürülebilir mutfaklar üzere önerilerini paylaştı.
Aslay, genişlik haddinden fazla besin israfının şehirlerde yapıldığını belirterek, şehirde yaşayanların gıda üretiminin parçası olması gerektiğini vurguladı.
Gıda güvensizliğinin dünya popülasyonunun yüzdelik 30’unu etkilediğini kaydeden Aslay, Kovid-19 salgını, toptan hesaplı dalgalanmalar, aylakçılık ve toptan ısınma kabilinden faktörlerle artan azık güvensizliğinin tüketicinin mutfağına dahi yansıdığını anlatım etti.
“Gıdaları buzdolabında çürümeye metrukiyet ediyoruz”
Aslay, şehirde cıvıl cıvıl nüfusun gıda ile ilişkisinin bezdirmek üstüne müesses olduğuna vurgu yaparak, “İstatistiklere bakarak yer çok şehirde yaşayanlar tüketiyor ve maalesef tıpkı ölçüde gıdayı savurganlık da ediyor. İşin ızdırap tarafı genellikle tamamen tüketmiyoruz, gıdaları buzdolabında çürümeye tecezzi ediyoruz. Biraz farkındalıkla topluma gabi vererek katkı sağlayacak şekilde istihlak tür olabilir. Minimalizmin ‘bir iki olan çoktur’ felsefesi, mutfaklarda dahi bize yol gösterebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gıdanın saklanması de ciddi önemde”
Gıdanın saklanmasının ciddi öneme ehil olduğunu tamlayan Kraliçe Şener ???????Aslay, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Markete gitmeden minik tıpkı liste hazırlamak dahi içgüdüsüsel alışverişleri engelleyebilir ve ihtiyacınız olandan fazlasını almamanızı sağlar. Bir haftalık ya üstelik birkaç günlük listeler hem bütçenizi yönetmenize hem metin beslenmenize hem birlikte birkaç tüketmenize havari olur. Aş Damı alışverişi yaptıktan sonra, yiyecekleri elbette sakladığımız ömürlerini uzatmak için oldukça yetişkin. Sebze ve meyvelerin yıkanarak gayrı ürünlerle gelişigüzel saklanması acul bozulmaların yanında sebzelik bölümündeki değişik ürünlerin de bozulmasına sebebiyet verebilir. İyi bire bir göveri kurutucu ve vakumlu kadeh saklama kaplarına yapılan yatırım, gıdalarınızı daha tafsilatlı süre ve emin saklamanızı sağlar.”
Aslay, mutfakta artıklarının değişik şekillerde değerlendirilebileceğini tabir ederek, şunları kaydetti:
“Soğanın kabuğu, kabağın içi, esas kerevizin sapı kabil istimal alışkanlığımızın olmadığı değme öz aslında azık zincirinin bire bir parçası. Bu cins artıkları buzdolabında kapaklı ayrımsız kapta biriktirip çorba fayrap etmek ya de akarsu ile pişirip sebze suyu adına değerlendirebiliriz. Ayrıca bu artıklar, bitkileri incelemek ve yerel hayvanlara gerekli mineralleri bulmak için mükemmellik tıpkı sefer kabil.”
Şehirde hayat dolu tüketicilerin azık üretimine katılmasının önemini vurgulayan Şener Aslay, şu değerlendirmede bulundu:
“Büyükşehirlerde belediyelerin o bölgede diri kişilere gıda üretimi için tahsis ettiği alanlar bulunuyor. Bu alanlarda evet dahi evinizde zat balkonunuzda gıda üretimine süzülmek tahripkâr tüketimi da azaltacaktır. Olanaklı olduğunca müstahsil pazarlarından, güvendiğiniz kooperatiflerden aksata beğenmek domestik üreticiyi desteklediği üzere taze ve sürdürülebilir ürünlere ulaşmanızı kolaylaştıracaktır.”
