Prof. Şengör’ün İfadeye Çağırılmasına Veri Akademisi’nden Tepki: “İfade Özgürlüğü ve Akademik Özgürlük Açısından Kırıcı İhlallerdir”

Bilim Akademisi, Prof. Dr. Azamet Şengör’ün, katıldığı tıpkı televizyon programında söylediği sözler nedeniyle hakkında soruşturma açılarak, ifade vermeye çağrılmasına reaksiyon göstererek, “Prof. Şengör’ün tabir vermeye çağrılması tabir özgürlüğü ve akademik özgürlük açısından gösterişli ihlallerdir. Dini inançlarla ilgili doküman, kanıt olmadığı iddiasının soruşturulması akla ve tabii ki el erki ve laikliğe aykırıdır” açıklamasını yaptı.

Akademisyen ve yer bilimci Izzet Şengör’ün 23 Mayıs 2022 tarihinde katıldığı aynı monitör programında söylediği sözler nedeniyle karşı, “halkın bire bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen tenzil” suçundan anket başlatılması ve ifadeye çağırılmasına ilgili Malumat Akademisi benzeri izah yaptı.

“AKADEMİK ÖZGÜRLÜKLERİN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN NASIL İHLAL EDİLDİĞİNİN ÇARPICI BİR ÖRNEĞİDİR”

Malumat Akademisi Yönetim Kurulu vasıtasıyla yapılan açıklama şöyle:

“Prof. Heybet Şengör’ün katıldığı tıpkı göstergeç programındaki sözleri zımnında Ilmek İşleri Başkanlığı’nın şikayeti üzerine savcılıkça ifadeye çağrılmış olması akademik özgürlüklerin ve tabir özgürlüğünün zahir hatalı anlaşıldığının ve ihlal edildiğinin can alıcı tıpkı bakir örneğidir. Prof. Şengör programda İbrahimi dinlerin lahut kitaplarında anlatılan peygamberlerin ve olayların tarihi belgeleri olmadığını söylemiştir. Prof. Şengör konuşmasında Prof. Fuad Köprülü’nün ‘İlk Mutasavvıflar’ kitabına ve orada adı geçen Yunus Emre ve Ahmed Yesevi’ye de atıfta bulunarak menkıbevi ve dokümanter aktarımların ayırımını yapmaktadır.

KUTSAL KİTAPLARLA İLGİLİ KANITLARIN OLMAMASI, İMAN EDENLER AÇISINDAN BİR EKSİKLİK DEĞİLDİR: Mukaddes kitaplarla ilgili tarihi vesika ve kanıtların olmaması inanç edenler açısından tıpkısı şaibe veya imanın saygınlığı ile ilişkin tıpkı bahis değildir. Tanımı icabı inan argüman ve doküman gerektirmez. Mavera yandan acun işleri ile ait akademik ve pratik değerlendirmelerin argüman ve vesaik üstüne kurulu olması vazgeçilmez aynı unsurdur. Tez ve vesika araştırarak ilerleyici gündüz ve arkeolojinin araştırı ve tartışma konuları arasında tabii dinler de vardır.

PROF. ŞENGÖR’ÜN İFADEYE ÇAĞRILMASI AKADEMİK HÜRRIYET AÇISINDAN VAHİM İHLALLERDİR: Kamuoyu önünde yapılan bir tartışmada belgelerin varlığı konusunda benzeri konuşmanın RTÜK eliyle cezaya uğratılması, Prof. Şengör’ün belge olmadığını söylemesi üzerine tıpkısı kamu kurumu olan Din İşleri Başkanlığı’nın şikayetçi olması ve bu konuda Prof. Şengör’ün İstanbul Cumhuriyet Altını Başsavcılığı Basın Suçları Sormaca Bürosuna rapor vermeye çağrılması rapor özgürlüğü ve akademik özgürlük açısından vahim ihlallerdir. Dini inançlarla ilişkin belge, kanıt olmadığı iddiasının soruşturulması akla ve elbette ki demokratlık ve laikliğe aykırıdır.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NIN ŞİKAYETİ KABUL EDİLEMEZ: Vesika ve kanıtlara ait tartışmalar Uyanış, Tenevvür ve modern demokrasinin gelişmesinden itibaren dini kurumların toplum hayatına müdahale alanı dışında kalmıştır. Laik olduğu iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti’nde benzeri amme kuruluşu olan Din İşleri Başkanlığı vasıtasıyla şikayet konusu yapılması kabul edilemez.”

Share: