MHP Umumi Başkanı Celal Bahçeli, “Gizleyecek tek şeyimiz namevcut. Utanacağımız sıkılacağımız hiçbir ilişki ağımız bile yok. Çünkü biz haktan yanayız, halktan yanayız, hakikatten tarafız. Sivas’ın Amasya’nın, Çorum’un, Tokat’ın, Yozgat’ın yanındayız. Jale benzin içmedik ki karnımız ağrısın.” dedi.
Bahçeli, partisince Sivas Cumhuriyet Altını Meydanı’nda düzenlenen mitingde, halk ozanı rahmetli Aşıramento Veysel’in “Anlatamam derdimi ağrı olmaksızın insana, ağrı çekmeyen veca kıymetin bilemez.” sözlerini hatırlatarak, dertlerinin haşat olmadığını söyledi.
Derdi veren Allah’ın şifasını üstelik vereceğini vurgulayan Bahçeli, “Fakat bizim derdimiz, dert ettiğimiz meseleler başkadır. Derdimiz Türkiye’nin istikbalidir. Derdimiz milli bekamız ve buyuru haklarımızdır. Derdimiz devletin ve milletin istiklal haysiyetinin müdafaasıdır. Ilgi ediniz, 103 sene önceki Türk milletine yakasız gömlek biçenlerin kalıntıları değişik gösterici ve maskelerle gene karşımızdadır. Mandacılar bire bir yol henüz harekete geçmişlerdir. Yabancıların esaretine ve buyuru erliğine iştiyak fail devşirmeler baştan seferber olmuşlardır. Antlaşma değişse bile baziçe aynıdır, senaryo aynıdır, alçaklığın şeklinde ve şemasında mübayenet görülmemiştir.” diyerek konuştu.
Bahçeli, zalimler ve işbirlikçilerinin 29 Ilk Teşrin 1923’te Cumhuriyet Altını’in ilanına engel olamadığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Istiklal ve özgürlük davamıza içki doğrayamadılar. Samsun’dan Amasya’ya, Erzurum’dan Sivas’a, Ankara’dan Sakarya’ya, Afyonkarahisar’dan İzmir’e kadar binbir felaketi göğüsleyen, çilelerin gövdesinden temiz hacısı hocası üzere doğan vatan ve ulus sevgisine uymazlık veremediler. Ne yapsalar boştu, zira bağımsızlık Türk milletinin kaderiydi, kavliydi. Geçmişten ders almamış olacaklar ki yeniden şanslarını deniyorlar. Dahi taşeron olarak tanıdık isimleri kullanıyorlar. Asıl manasından koparılmış el erki, ünsiyet ve özgürlük kavramlarıyla toplumsal dirlik ve güvenliğimizi kurcalıyorlar. Yetmiyor, milli birliğimizi ve kardeşliğimizi kundaklıyorlar. 1923’ün rövanşını 2023’te almak amacıyla aldangıç kuruyorlar. 103 sene ilk Sivas Kongresi’ni sıçmak amacıyla kapanca kuranların mirasçıları kargaşa çıksın diye çırpınıyor. Hangi var ki Hafik’in pehlivanlığını unutuyorlar. Gemerek’in ve Koyulhisar’ın ongun sesini hafife alıyorlar. Divriği’nin çipo nefesini göremiyorlar. Zara’nın dostluk çemberini, Kangal’ın cesaretini anlamıyorlar. Bahçesi bağıyla Suşehri’ni, ihtilas yatağı Şarkışla’yı, ünüyle nam salmış Gürün’ü, Kelkit Vadisi’yle kenetlenmiş Akıncılar’ı, tarihi derinliğiyle Altınyayla’yı tanımıyorlar. Doğanşar’ın sevdasını, Gölova’nın seslenişini, İmranlı’nın sert duruşunu, Ulaş’ın kartal bakışını, Yıldızeli’nin kaynaşan sularını bulunmayan sayıyorlar.”
Sivas’ın, “nankörlerle hesaplaşmak üzere dönem saydığını” rapor fail Bahçeli, “yalan ve iftirayı iz edinmiş politik çürümüşlere haddini aktarmak için sabrettiğini” belirterek, “Demincek sizlere soruyorum, cevabınızı haddinden fazla efdal sesle yaşamak istiyorum, 2023 yılına amade mısınız? Zilleti bu aziz millete uygun görenlerle mücadeleye var mısınız? Türkiye’nin önünü vermek amacıyla kavil zarfında olan 6’lı masaya hesap soracak mısınız? Kortej veriyor musunuz?” dedi.
Bahçeli, alandakilerin tamam demesi konusunda, şöyle bitmeme etti:
“Size yakışan budur. Bu evetler zalimlere, zillete düşenlere acımsı tıpkı tokattır. Çok söze ister namevcut, Sivas’ın haykırışı değme şeye bedeldir. İradeniz çokça şükür önümüzü aydınlatıyor, şevkimizi aydınlatıyor. 2023 yılında adayımız belli, kararımız nettir. 1,5 yıldır duraksama zarfında kıvrananlar varsın masalara yüz sürsünler. Varsın birbirlerine kazık atıp dursunlar. Kimin namzet olacağını tespit etmek için düşmanlarından icazet arayışına koyulsunlar.”
“Biz ne yapacağımızı biliyoruz, hangi söyleyeceğimizin bilincindeyiz.” diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
“Milletimize şüphesiz tıpkı ati vadettiğimiz bedihi ortadadır. Gizleyecek hiçbir şeyimiz namevcut. Utanacağımız sıkılacağımız hiçbir muamele ağımız dahi namevcut. Zira tığ haktan yanayız, halktan yanayız, hakikatten tarafız. Sivas’ın Amasya’nın, Çorum’un, Tokat’ın, Yozgat’ın yanındayız. Çiğ süt içmedik ki karnımız ağrısın. Zillete tevessül etmedik ki istikametimiz sapsın. Namerde ahali açmadık kim yüzümüz kızarsın. İhanete tükenik demedik ki yükümüz ağırlaşsın. Elbette görünüyorsak oyuz. Ne demişsek onun ardındayız.”
(Sürecek)
