FAHRETTİN ÖZTÜRK

Terör örgütü IŞİD’in ense düzey yöneticisi olduğu iddiasıyla İstanbul’de yakalanarak tutuklanan “Abu Zeyd/Üstad Zeyd” harf isimli Bashar Hattab Ghazal Hıyanet Sumaidai’nin dahi aralarında olduğu 3 yaşama hakkındaki anket tamamlandı. Şüpheliler üzerine hazırlanan iddianamede, Aldatma Sumaidai üzerine ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, eşi Makarem Taha Yüksek karşı ‘silahlı terör örgütüne organ olmak’ suçundan 15 yıla kadar mahpushane ve örgütün silah ve mühimmatından mesul olduğu iddia edilen Azzam Yüce Hussein Al Neama üzerine ise ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya adım etme’ ve ‘silahlı yıldırı örgütüne uzuv olma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezaları temenni edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’birlikte yakalandığını açıkladığı IŞİD’in üst düzem yöneticilerinden “Abu Zeyd/Üstad Zeyd” kod ünlü Bashar Hattab Ghazal Hıyanet Sumaidai, eşi Makarem Taha Uca ve akrabası Azzam Büyük Hussein Hıyanet Neama üzerine düzenlenen anket tamamlandı.

“EL KUREYŞİ’NİN YERİNİ ALGI SUNMA OLASI ADAY”

İstanbul Cumhuriyet Altını Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 3 Şubat’ta MEMLUK Hususi Kuvvetleri’nin düzenlediği operasyonda ölen IŞİD’in sergerde Ebu İbrahim Umum Haşimi Halk Kureyşi’nin yerini algi genişlik olasılı adayın Şike Sumaidai olabileceği, Al Sumaidai’nin grubu tekrar bire bir araya getirecek niteliklere sahip olduğunun belirtildiği, antrparantez Hz. Muhammed’in soyundan mevrut ‘ender’ adaylardan biri olduğu, IŞİD’in bu tuhaf hakikat referanslarına bakarak cereyan ettiği kaydedildi.

ÖRGÜTE KATILDIKTAN ÇABUKÇA SONRA KENDİSİNE EĞIN DÜZEM KALIN VERİLMİŞ

İddianamede ayrıca, Al-Sumaidai’nin 2013 yılında, Bağdadi’nin Irak grubunu o zamanki Suriye angajmanlı grubuyla birleştirmeden ve adını Irak ve Suriye İslam Devleti olarak aynen lahzada önceki yıldırı örgütüne katıldığı, öncesinde Ensar ahali-lslam’ın benzeri üyesi olduğu, IŞİD’e katıldıktan tezce sonra namına peş dozaj bastirik verildiği ve bu payenin örgütün kendisine duyduğu güvenin göstergesi olduğu değerlendirildi.

ÖRGÜT İÇİNDE ARTAN AKIBET ‘AĞIR SİKLETLERDEN’ OLDUĞU BELİRTİLDİ

Savcılıkça yapılan değerlendirmede, örgütün eski elebaşı Kureyşi 2019’un sonlarında örgütü devraldığında, Hıyanet-Sumaidai 2016’dan beri Delegasyon Komitesi olarak tanıdık icra organının ayrımsız üyesi olduğu, örgüt süresince küsurat serencam ‘ağır sıkletlerden’ olduğu, 2014 yılında halifeliğin kurulmasından yıllar geçmiş grubun iki sakat liderine yakın olan kişilerden olduğu belirtildi. Savcılık araştırmasına bakarak Hıyanet-Sumaidai’nin örgütteki hâkimiyet ve kanuni organları üstelik denetlediği ve kurucularından biri kendisine akseptans edildiği belirlendi.

CİNAYET KONUSUNDA UZMANLAŞMIŞ YARGIÇ OLAN “DEM HAKİMİ” POZİSYONUNDAYMIŞ

Hazırlanan iddianamede, Al Sumaidai’nin, örgütün Musul’u ele geçirmesinin ve halifelik car etmesinin ardından 2014 yılının başlarında grubun başyargıcı kendisine atandığı, andıran zamanda öldürülmüş örgütün elebaşı El Kuraşi’ye mümasil olduğu ve Al Sumaidai’yi kıya üzerine uzmanlaşmış tıpkı hâkim olan “Dem hakimi” pozisyonuna atayan kişinin Ahali-Kuraşi olduğu kaydedildi.

İddianamede, örgütün en üst elebaşı olan Abdullah Kardaş’ın ölümünün arkası sıra örgütün muhtemel bakir elebaşı olacağı ve teşekkül içerisinde ‘Eğitim Bilimi Bakanı’, ‘Türe Bakanı’ ve ‘Kadıların Kadısı’ unvanları ile fariza üstlendiğinin tespit edildiği belirtildi.

EŞİ ÜSTELIK ONUNLA BİRLİKTE TÜRKİYE’YE GELMİŞ

Şike Sumaidai ile gelişigüzel gene İstanbul’üstelik yakalanan berbat Makarem Taha Büyük’nin, Hıyanet Sumaidai’nin eşi olduğu, eşiyle birlikte debi ederek Irak’tan Suriye’ye, oradan bile Türkiye’ye geldiği belirlendi. Diğer sakil Azzam Büyük Hussein Aldatma-Neama’nin ise Halk Sumaidai’nin akrabası ve örgütün cebe ve mühimmat sorumlusu olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

BABASI GEDIKLI, KENDİSİ ŞER’İ AHBAPLIK ÜZERİNE 20 YILDAN ÇOK EĞİTİM ALMIŞ

Şüpheli Desise Sumaidai’nin, savcılığa verdiği ifadede, 1975 yılında Irak’ın Musul şehrinde doğduğunu, babasının gedikli olduğunu, terbiye hayatına Musul’birlikte başladığını, ruh bölümü üstüne faziletkâr eğitim aldığını, Musul’bile bulunan Amidin camisinde Şer’i hukuk konusunda eğitime başladığını, kısaca 20 sene terbiye aldığını, ortaokulda saklayan olduğunu, medreselerde ibret vermekte iken örgüt içerisinde hoşgörülü pozisyonda kâin Ebu Müslim El Turukmani’nin oğlu olan öğrencisi tarafından 2012 yılının 8. ayında Ebu Müslim Umum Turukmani ile görüşmeye gittiğini, Umum Turukmani’nin örgütün komutanlarından olduğunu bildiğini, şahsın kendisinden övgü ile bahsettiğini ve örgüte biat etmesini istediğini söyledi.

MUSUL’U ELE GEÇİRDİKLERİNDE EĞİTİM BAKANI OLMUŞ

Sakil, ifadesinin devamında, 2011 yılının böylelikle örgütün Halk Kaide’den ayrıldığını, kendisinin Turukmani’nin elini sıkarak biat ettiğini ve biat yemininde bulunduğunu, örgüte bu şekilde dahil olduğunu, teşkilat içerisinde cesaret kazandığını, 2014 yılının 4. ayında Musul’un örgüt eliyle taharri altına alındığını, bu süreçte kendisine Eğitim Bilimi Bakanlığı görevinin terk edildiğini, bu görev dağılımının Ebubekir El Bağdadi yoluyla onaylanıp car edildiğini, bu süreçte hem bakanlık görevini yürüttüğünü hem birlikte üniversitede eğitim vermeye bitmeme ettiğini belirtti.

ADALET BAKANLIĞI, FAZILETKÂR YETKİLİ DURUŞMA BAŞKANLIĞI, TEMYİZ MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI…

İfadesinde, 2014 yılının ağustos ayında kendisi ile görüşmeye mevrut Ebu Müslim Ahali Turukmani vasıtasıyla Ebubekir Ahali Bağdadi’nin talebi üstüne kendisine Hak Bakanlığı ve Darül Haksızlıklar makamının öneri ve terk edildiğini, bunun konusunda Rakka’ya taşındığını, ‘erdemli mezun duruşma başkanı’ sıfatıyla fariza üstlendiğini, temyiz mahkemesine başkanlık yaptığını, ayrıca Hak Bakanlığı görevinde bulunduğunu söyledi.

SİLAHLI FAALİYETLERE DAHİL OLMADIĞINI VE AHIRET YOLCULUĞU KARARLARINA İMZA ATMADIĞINI SAVUNDU

Aynasız Desise Sumaidai, 2017 yılında Rakka’de savaş başladığını, 2017 yılının sonuna kadar Rakka’da kaldığını, sonrasında Rakka’dan ayrıldığını, örgüt içerisinde tek silahlı faaliyete karışma olmadığını, hiçbir ahiret yolculuğu kararına imza atmadığını, kendisinin ‘Üstaz Zeyd’ ismi ile tanındığını, teşkilat yoluyla eskimemiş şef namına açıklanma ihtimalinin bulunduğunu, Abdullah Kardaş’ın ölümünden sonra örgüt içerisinde önder olabilecek az sayıda birey kaldığını, teşkilat süresince çok sayıda öğrencisinin bulunduğunu, reis adına açıklanmasının iradesine yeraltı olduğunu, yakalanma ihtimali olmasına karşın kaçmadığını, örgütün idari işleyişi dahilinde görevde bulunduğunu, üzerine atılmış iddiaları bu haliyle akseptans ettiğini beyan etti.

ÖRGÜTÜN SİLAH VE MÜHİMMATINDAN SORUM ŞÜPHELİ HENÜZ GEÇMIŞ YAKALANMIŞ, ANCAK ADLİ KONTROLLE AZADE BIRAKILARAK HAKKINDA TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMİŞ

Örgütün zırh ve mühimmattan sorumlusu olduğu argüman edilen nahoş Azzam Mualla Hussein Al Neama ise müddeiumumilik ifadesinde, 2017’bile ailesiyle alay malay yasal yollarla Türkiye’ye geldiğini, 2021 yılında Sakarya Cumhuriyet Altını Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında 3 zaman gözaltında kalıp adli taharri neredeyse erkin kaldığını, arkası sıra ise için takipsizlik kararı verildiğini söyledi. Dalavereli ayrıca, Al Saumaidai’nin akrabası olmadığını, örgütle irtibatının bulunmadığını ve iddiaları kabul etmediğini belirtti.

AŞ Sumaidai’nin eşi Makarem Taha Ulu dahi müddeiumumilik ifadesinde suçlamaları akseptans etmeyerek örgütle irtibatının bulunmadığını savundu.

2 ŞÜPHELİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TALEBİ

Hazırlanan iddianamede, bed Hıyanet Sumaidai için, ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, eşi Makarem Taha Ulu için ‘silahlı terör örgütüne unsur olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla büyüklüğünde hapishane ve Azzam Mehabetli Hussein Al Neama için ise ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya adım etme’ ve ‘silahlı terör örgütüne unsur olma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar delik cezaları kâm edildi.