İletişim Başkanı Altun, başkanlık konferans salonunda düzenlenen ‘Sessiz Direnişin Sembolü Diyarbakır Anneleri’ programına katıldı. Burada konuşan Altun, “Bundan 3 sene önceydi. Diyarbakır’de Hacire temel, dağa kaçırılan oğlunu yıldırı örgütü PKK’dan idare etmek, evladını ellerinden alanlara adisyon iskandil etmek amacıyla bir binanın camlarını kırıyor, esasında algılarla büyütülen ve asla nesep benzeri karşılığı olmayan korku iklimini tuzla buz ediyordu. Hepinizin bildiği amacıyla bu çatı, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binasıydı. Bu bina, Hacire temel ve elan nice aileleri evladından ayıran yerdi. Hacire esas, bugüne kadar on binlerce ailenin ve çocuğun maruz kaldığı aynı zulme ‘Imdi yeter’ diyordu. Onun fitilini ateşlediği bu bıçkın ve onurlu direniş dümen dümen büyüdü. İşte o günden bugüne hayatımızda evlatları üzere zulme direngen, eli silahlı vahim benzeri örgüte cebin gözünü kırpmadan karşı duran asıl ve babalar var” dedi.
“PKK’YI SAVUNANLARIN İKİYÜZLÜLÜKLERİNİ YÜZLERİNE VURACAĞIZ”
Ekonomiden aut politikaya, defans sanayisinden enerjiye, her alanda olduğu gibi terörle mücadelede dahi bağımsızlıklarını pekiştirdiklerini kaydeden Altun, şunları söyledi:
“Böylelikle imdi birtakım devletlerin onayıyla ya da sağlayacağı imkanlarla değil ne zaman istersek o antlaşma ve kişi geliştirdiğimiz imkanlarla işler yapan benzeri talih haline geldik. Daha Çok terör örgütünün sözde yöneticilerini kendilerini güvende hissettikleri yerlerde bile işsiz arkaç getiriyoruz. Geldiğimiz noktada yıldırı örgütü, etkisini ve gücünü balaban ölçüde yitirmiş durumda. Tutumlu kadrosundaki bu azalma örgütün bitişini dahi hızlandırıyor. Serencam terörist etkisiz hale getirilinceye büyüklüğünde terör örgütünün kökü kazınana büyüklüğünde da mücadelemiz sürecek. Teşkilat dem kaybettikçe bu posta ülkemize cebin domates dolması terörüne elan fazla başvuruyor. Elbette bu dolma terörüne karşı dahi azimli ayrımsız mücadele yürütüyoruz. amma velakin lüzum terör örgütüyle gerekse bile bunların neymiş açık oturum uzantılarıyla mücadelemiz tabiatıyla devam ediyor. Yıldırı örgütlerine meşruiyet kazandırma arayışı içerisinde olan kesimlerin kendilerini demokrat adına sunmalarına katiyen müsaade etmeyeceğiz. İnsan hakları kılıfıyla PKK’yı savunanların ikiyüzlülüklerini rastgele devir yüzlerine vuracağız.”
“GENÇ ERKEK NÖBETİNDE 37 AİLE EVLADINA KAVUŞTU”
Türkiye’nin terörle mücadelesinin ‘Diyarbakır anneleri’hangi birlikte imge ve cesaret aşıladığını belirten Altun, “Diyarbakır anneleri, devletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanı’mızın kendilerinin beraberinde durmasının arz büyük güçleri olduğunu rastgele zaman anlatım etmiştir. Bu güçle Hacire annenin başlattığı o yürekli ve kibirli direnişe yüzlerce ev katıldı. Türkiye’nin seçme yerinden kendilerine destek yağdı. Nice aileler çocuklarına kavuştu, niceleri birlikte umutla bekleyişlerini sürdürüyor. Yüzlerce ailenin katıldığı zürriyet nöbetinde bugüne büyüklüğünde 37 eş evladına kavuştu. Bu kavuşmaları, hiç kuşkusuz bu ailelerin iradesi, sabrı ve evlatlarına duydukları özlem sağladı. Medyada, siyasette, akademide, edebiyat ve sanat çevrelerinde, sivil toplumda Diyarbakır annelerini, evlatları üzere öğün markajcı aileleri yalnız bırakmamalı; onların sesine gürültülü olmalıyız. Onların kazanımları, ülkemizin huzuru ve barışının birlikte aynı kazanımı olacaktır kuşkusuz. Emin olun onlar başardıkça, sayıları artıkça, güçlendikçe ve serencam alıp evlatlarına kavuştukça, Türkiye’ye basamak bağı olan bu ah yıldırı örgütü mensupları ve siyasi uzantıları deliye dönüyor. Esasen tehlikesiz olun ki ne talih içre ne birlikte toptan hep içerisindeki tek korkulu, bu annelerin yüreğini yenemez” diye konuştu.
“YILDIRI ÖRGÜTLERİNE KARŞI MİLLİ DURUŞLARI YOK”
Altun ayrıca terör örgütünün siyasal payandası olduğunu söylediği politik partinin, varoluşunun gereğini yaptığına kaydederek, şöyle bitmeme etti:
“Onların bu yok sayışları anlaşılabilir. Zaten eksantrik soy davranmaları de beklenemezdi. Adeta ‘çocukları terör örgütüne gönderme merkezi’ haline mevrut parti binalarında yöntem hesabına antagonizm üreten bu yapılardan benzeri beklentimiz yok. Ancak kendisini bu ülkenin muhalefeti namına kodlayanların, siyasal yararcılık uğruna dünyanın arz yasal, sunma bozulmamış, genişlik vicdani alanı olan asıl yüreğini dışlamalarını, namevcut saymalarını ve antrparantez reddetmelerini yeryüzü kemiksiz şekilde kınıyorum. Birtakım siyasetçilerin, kırk yıldır kanımızı soğurgan bu terör örgütüne ve uzantılarına alın milli ayrımsız duruşları bulunmayan. Buradan gözlemek istiyorum. Kuşkusuz peki dahi elleri kınalı askerlerimizi martir fail; gençlerimizi, çocuklarımızı, öğretmenlerimizi, işçilerimizi katleden; şehirlerde insanlarımızı bombalarla yarıcı bu yabanıl yıldırı örgütüne karşı direnen bu anneleri görmezden gelirsiniz? Şüphesiz olur birlikte bu annelerin evlatlarına kavuşmaları amacıyla onları açık yüreklilikle desteklemezsiniz? Nasıl evet de bunca yıldır bu terör örgütüne cebin peyda ve kesin bir vakfe gösteremezsiniz? Zahir olur üstelik Türkiye’nin geleceğini araklayıcı, ekonomik olarak hak ettiğimiz yerde olmamıza engel olan, huzurumuza ve kalkınmamıza hail vuran bu terör örgütüyle uğraş fail devletimizin yanı sıra durmazsınız? Kuşkusuz tıpkı vicdani, sağtöresel, etik bilimi ve insancasına değerler sisteminden geçtiniz ki annelerin sabırla büyüttüğü bir mücadeleye siz kaygısızca kalabiliyorsunuz antrparantez bu mücadeleyi itibarsızlaştırmak için çalışabiliyorsunuz?”
