Deli Dolu fosili literatürüne girecek yıpranmamış garip “Sofular” adını algı

Nevşehir’in Ürgüp ilçesine vabeste Sofular köyünde, 8 yıldır sürdürülen kazılarda ortaya çıkarılan bakir bovit türüne (direngen, antilop üzere boş troleybüs) “Sofular” adı verilecek.

Sofular köyündeki Çarkıt Kışla mevkisinde, 2010 yılında Ankara Hacı Meze Ege Üniversitesi Gökçe Yazın Fakültesi Arkeoloji Bölümü Akademisyen Prof. Dr. Okşan Başoğlu nezdinde yürütülen satıh araştırmalarında fosil kalıntılarına rastlandı.

Dört yıl süren yüzey araştırmasının arkası sıra Cumhurbaşkanlığınca alınan karar doğrultusunda fosil kurtarma kazılarına başlanılan alanda bugüne büyüklüğünde çokça sayıda deli dolu fosili ahit yüzüne çıkarıldı.

634 dönümle sınırlandırılan kazı alanında mücahede yürüten ekiplerin ortaya çıkardığı aslan, andık, zürafa, geyik, antilop, gergedan ve fil fosili ilkin oluşmak amacıyla çeşitli hareketli türlerine ilgili çok sayıda kalıntı, laboratuvarda inceleniyor.

Kazı başkanı Prof. Dr. Başoğlu, AA muhabirine, ortaya çıkarılan bulgulara göre, milyonlarca sene evvel Anadolu’nun tropikal bire bir iklime cemaat olduğunu belirtti.

Sofular’daki müstehase kalıntılarının nadide örnekler barındırdığını aktaran Başoğlu, “Yüzeye mümasil fosilleri eklemli adına buluyoruz. Bu dahi bizi haddinden fazla zorlamıyor. Aynı birlikte nadide örnekleri barındırması ilginç. Bu büyüklüğünde çok fazla türün bir arada olması ilginç. Nedeniyle coğrafyanın bile buna destek vermesi ilginç. Bunlar bizi çokça heyecanlandırıyor. Yeni türler bulmamız dahi galeyan uyandırıyor. Sofular kazısında, bakir aynı bovit kabilinden bahsedebiliriz. Dünya literatürüne girecek. İlk sefer burada ortaya çıkarıldı. Ona dahi ‘Sofular’ adını veririz.” dedi.

Geçmişte kıvrak hareketli türlerinin Anadolu’yu güreşçi köprüsü namına kullandığı kanıtlandı

Kültür ve Turizm Bakanlığının geçen yılki kararı doğrultusunda, 12 maaş hafriyat statüsüne alınan müstehase alanındaki çalışmaların coşku donör neticeler doğurabildiğini rapor eden Başoğlu, alanın bati taşıl yataklarıyla ciltli olduğunu söyledi.

Haddinden Fazla sayıda faal türüne ilişik fosilin bire bir alanda vadi almasının Anadolu coğrafyasının geçmişine bile kandil tuttuğunu dile getiren Başoğlu şöyle konuştu:

“Küçük Asya, dünya taşıl bilimi, tabiat tarihi ve faal bilimi açısından haddinden fazla yüce aynı kalıp. Anadolu, coğrafi konumu gereği, üç kıtanın birleştiği noktada. Dolayısıyla canlı göçleri Anadolu üzerinden yayılıyor. Çok değişik canlıya ev sahipliği yapıyor ayrıca buradan türemiş canlılara dahi aile sahipliği yaptığı için varlıklı bir faal topluluğuna sahibiz. Rum’de daima bir gidiş geliş var. Afrika’dan gelip Anadolu üzerinden Avrupa ve Asya’ya dağılıyor. Asya türleri, Avrupa türleri antrparantez Yıldız Amerika türleri birlikte Rum üzerinden Afrika’ya dağılıyor. Çapraz tıpkısı trafikten bayram ediyoruz. Zira üç kıtayı bağladığı için başka öğün yok, buradan geçeceklerdi. Sofular’de, yırtıcılar var, arslan, sırtlan üzere. Zürafa, fil, antilop, geyik aynı canlılarımız çok çok. Buranın tropikal ve yarı tropikal iklime, nebat örtüsüne erbap olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzden çokça değişik bire bir coğrafya olduğunu rapor edebiliriz. Buradaki fosil lokalitesi çok açık bire bir alanı kapsıyor.”

Başoğlu, hafriyat çalışmalarında ortaya sâdır fosillerin laboratuvar içre incelenmeye alındığını, arıtma ve onarımın peşi sıra dahi bilimsel araştırmalara tabi tutulduğunu sözlerine ekledi.



Share: