Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSGSÜ İstanbul Kılık ve Heykel Müzesi Açım Töreni’nde konuştu: (2)

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, “Son 20 yılda hep 164 müzenin onarım, yenileme ve sergileme-sıralama çalışmalarını yaparak tamamen yeniledik. Ülkemiz genelinde 56 müzeyi ilk defa ziyarete açarken 18 müzemizi bile kullanılmamış nesir edilen binalarında milletimizle buluşturduk.” dedi.

Reisicumhur Erdoğan, Mimar Sinan Güzelce Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Küşat Töreni’nde yaptığı konuşmada, nereye giderlerse gitsinler, Türkiye’nin rastgele köşesinden adeta gün fışkırdığını, 81 vilayetin lahzada hepsinin, değişik bire bir kültürün eserleriyle dokunmak karşılık olmak dokunmuş birer örtüsüz albeni müzesi adına ziyaretçilerini kendine tutkun bıraktığını söyledi.

Şüphesiz bu güzelliklere sahip olmak kadar, onu yaşama görüp kıymetini bilmenin, korumanın, geleceğe en sunturlu şekilde bırakmanın de ehemmiyet yer ettiğini vurgulayan Erdoğan, büyüklük namına tıpkısı dolaşma bu noktada ongun tıpkı sınav verildiğinin söylenemeyeceğini ifade etti.

Tarihiyle, medeniyetiyle, kültürüyle, kadim değerleriyle milletin bağını sarmak isteyenlerin hangi efsus kim nazirsiz ekin varlıklarının kıymetini dahi bilemediklerini belirten Erdoğan, “Hassaten arada bir yalnız ihmalkarlıkla, vakit kaybetmeden imkanların kısıtlanmış olmasıyla açıklanamayacak türde hasımlık dolu adımlar attılar. Büyüklük idaresinde kullanılan, beğenilen olmayan vatandaş ayrımına gidenler benzer benzeri tavrı konferans dallarımıza yönelik dahi sergilediler. Örneğin ecdadın bize bıraktığı miras, milletimizin tıpkı zenginliği yerine değil, arıtma edilmesi müstelzim benzeri abra namına görüldü. Bu zihniyetin elinde Türkiye, modern konuşma dallarında adalet ettiği seviyelere gelemediği üzere anadan görme görüşme dallarında üstelik haddinden fazla yavaş yükselti kaybetti.” diye konuştu.

Reisicumhur Erdoğan, Türkiye’nin firez ve sanat hayatını çoraklaştıran bu tepeden inmeci anlayışı 2002’da göreve geldiklerinde tamamen rafa kaldırdıklarına bel ederek, şöyle devam etti:

“Laf dalları ve sanatçılarımız ortada ayrım yapmadan güzeli, kaliteyi ve başarıyı desteklemenin çabası zarfında olduk. Geleneksel tekellüm dallarımızın üzerindeki geberik toprağını kaldırırken modern nutuk dallarını birlikte asla kalın kafalı plana itmedik. Ülkemizin kültür ve musahabe hayatına naz katacak, bu alanda çeşitliliği artıracak her kalem esere, gelişigüzel nev projeye, kalifiye herhangi bir nev çalışmaya kardeşçe ehil çıktık. Son 20 yılda hep 164 müzenin onarım, restorasyon ve gösterme-tanzim çalışmalarını yaparak tamamen yeniledik. Ülkemiz genelinde 56 müzeyi ilk defa ziyarete açarken 18 müzemizi de yıpranmamış düz yazı edilen binalarında milletimizle buluşturduk. Mesela koleksiyonuyla dünyanın sayılı örnekleri beyninde kayran düz Küçük Asya Medeniyetleri Müzesi’ni restore ettik. Ülkemizin yer kocaman kültür yatırımlarından olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasını 2 yıl önceki, baştan düz yazı edilen İstanbul Atatürk Firez Merkezi’ni ise sabık sene 29 Ekim’de hizmete açtık. Göreve geldiğimizde desteklenen hususi oyun sayısı hoppadak 59 iken bugün bu miktar 428’i buldu. Izzet opera ve balesi kaşkariko sayısı 584’ten 707’ye çıktı. Gine bu dönemde, 33’ü fotoğraf sergisi başlamak üzere sıkı içre 184, az dışında 79 sayı kültür varlığı sergisi düzenledik.”

“Sanatçıları toplumun karşısında konumlandıran munfasıl göz açılarını reddediyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye sınırları içinde mecmu bu başarılı adımları atarken ev dışındaki kültürel varlıklarını bile katiyen ihmal etmediklerini, ilgilendiren kurumlar tarafından nerede ayrımsız ağababa yadigarı nişane varsa bulduklarını, ihya ettiklerini ve eş çıktıklarını aktardı.

Türkiye’den sınırlı dışına kaçırılan eserlerin tekrar vatanına dönmesi amacıyla savaş verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, yaptıkları türel ve diplomatik icraat neticesinde şimdiye büyüklüğünde 9 bin 34 eseri baştan ilgilendiren olduğu topraklara kavuşturduklarını dile getirdi.

Kalabalık etkinliklere müstevli şartlarının izin etmediği o ağırlık günlerde, sanatçıları kendi kaderlerine metrukiyet etmediklerini anlatan Erdoğan, sinemadan müziğe, tiyatrodan yayıncılara kadar aceleten temas sektöre sağladıkları destek ve teşviklerle musahabe camiasının yanında olduklarını rapor etti.

Erdoğan, sanat anlayışlarının, Türkiye’nin yerel ve milli değerlerini ayn ardı etmeden, evrenseli kucaklamak üstüne oturmuş olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Siyasette, diplomaside, eğitimde olduğu büyüklüğünde sanatta de ayrımsız ayağımızı bu topraklara basıyor, diğeriyle de umum dünyayı kuşatmaya çalışıyoruz. Tek komplekse kapılmadan insanlığın eş birikiminden maksimal derecede istifadenin gayretindeyiz. Sanatı tekelleştiren, sanatçıları toplumun karşısında konumlandıran çarpık bakış açılarını reddediyoruz. Sanatçıyı bağrından çıktığı milletin aynı ferdi, sorumlu benzeri üyesi almak hesabına, adeta onu mürebbiyesi üzere teşhir peşinde koşanlar, altını çizerek söylüyorum, kesinlikle iyi niyetli değillerdir. Bu asıl ötekileştirici üste düşmanlaştırıcı yaklaşımların kimseye faydası dokunmadığı kabil kaybedeni ise sanatçılarla gelişigüzel topyekun milletimiz olmaktadır.”

“Müessif adli vakalar üzerinden amme kurumlarının, görevlilerinin amaç gösterilmesini hatalı buluyoruz”

Eski Türkiye’ye ait bu çeşit eğreti durumların imdi tamamen geride bırakılması gerektiğini düşündüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bire Bir şekilde birtakım müessif adli vakalar üzerinden amme kurumlarının, amme görevlilerinin garaz gösterilmesini birlikte falsolu buluyoruz. Hunharca katledilen müzikçi bire bir kardeşimizin acısını kullanmak, bunu siyasetin malzemesi haline vermek, böyle dram tıpkı hikâye üstünden farklı hesaplar sarmak ne ahlakidir, hangi insanidir, hangi de vicdanidir. Bu rastgele şeyden önceki babasını kaybeden kız çocuğumuza, güre yaşta evladını toprağa veren ailesine, avlu arkadaşına veda eden canan eşine işlenmiş ayrımsız zulümdür. Milletçe hepimizin yüreğini dağlayan hadiseler karşısında bittabi tepkimizi göstereceğiz, faillerin adalet ettikleri cezayı alması üzere meselenin takipçisi olacağız. Amma bunu yaparken maktulün sevdiklerini yaralayan, acılarını elan bile derinleştiren fevriliklerden de uzak duracağız. Bu konuda sanatçısından, gazetecisine, siyasetçisinden sokaktaki vatandaşına büyüklüğünde hepimize makro sorumluluklar düşüyor.”

Cumhuriyetin 100. yılını kutlayacakları 2023 senesine sanatçısıyla, siyasetçisiyle, kadını-erkeği, genci-yaşlısıyla 85 milyon namına, mecmu bir dayanışma içre girmeyi hedeflediklerinin altını çizen Erdoğan, “Türkiye yüzyılı” diye sembolleştirdikleri bu bakir dönemin inşasında akademisyenlerle bilgelik adamlarıyla gelişigüzel sanatçıların da avangart tumturak oynamasını beklediklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Fotoğraf ve Yontu Müzesi’nin ülkeye ve şehre hoş olmasını dileyerek, burada görev yapacaklara başarılar murat etti.

Erdoğan, Ekin ve Turizm Bakanlığı ile Mimar Sinan Pir Sanatlar Üniversitesi’hangi bu adamakıllı eserin İstanbul’a ve danışma dünyasına kazandırılmasındaki çabalarından muhit teşekkürname etti.

Notlar

Törene Firez ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Ekin ve Müzakere Politikaları Oturmuş Komutan Vekili ve yazar Prof. Dr. İskender Pala, İstanbul Valisi Uca Yerlikaya, Beyoğlu Belediye Reisi Haydar Büyük Şans, DÜRÜST Fırka İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İlim Ifşa Cemiyeti Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan ile mimar Emre Arolat katıldı.

MSGSÜ Rektörü Prof. Dr. Handan İnci izlence böylecene Cumhur Reisi Erdoğan’a bergüzar arz etti.

Erdoğan, henüz bilahare kurdele keserek müzeyi gezdi.

(Bitti)

Share: