CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu, Nallıhan’da tatmin önderleri buluşmasında konuştu: (1)

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Tanrı yıldız ederse sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde, ilk tıpkı haftada, çiftçinin, üreticinin ve esnafın, lüzum bankalardan, lazım esnaf kefalet kooperatiflerinden lüzum Ekincilik Güven Kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Nallıhan ilçesindeki bir dernek salonunda düzenlenen “Orgazm önderleri, muhtarlar ve sivil topluluk temsilcileri” buluşmasında konuştu.

Toplantıya gelmeden önceki Tapduk Emre Türbesi’ni müzakere ederek dua ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, Tapduk Emre’nin Anadolu’nun aydınlanmasında büyük isimlerden olduğunu ve Yunus Emre’nin hocalığını yaptığını söyledi. Herkesin inancına, kimliğine, hayat tarzına tevakki etmek duymayı onlardan öğrendiklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Onlara çokça madde borçluyuz. Kavgayı değil onlar bize huzuru öğrettiler. Birbirimizi kınamayı değil eğer bire bir ayıbımız varsa ayıbımızı elbet örteceğimizi öğrettiler. Dilimizi öğrettiler, inancımızı öğrettiler, inançlara saygıyı öğrettiler. Tığ kendi tarihimizi birlikte çokça dolgunca aşina olmak zorundayız. Cidal ettirmek istiyorlar bize. Savaş etmeyeceğiz. İnsanların kimliği üzerinden siyasa niye yapalım? Kim temel babasını güzel özgürlüğüne erbap ama hepimiz annemizle, babamızla alım duyarız.” dedi.

Huzurun ve barışın, bu arada birlikte yaşamanın önemini anlatan büyüklerin sesine, sözüne, hayat tarzlarına kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Tığ bu topraklarda, kamplaşmayı değil kucaklaşmayı öğrenmeliyiz. Bu Arada olmalıyız. Atalarımız ne pir söylemiş, ‘Biri düz biri bakarsa facia ondan kopar.’ diyor, değil mi? Geçmek kim geçmiş herkesin karnının doyması lazım. Dünyanın genişlik bereketli toprakları üzerindeyiz. Havamız var, suyumuz var, güneşimiz var, hareketli insanlarımız var. O zaman şu soruyu aramak zorundayız, neden tığ dışarıdan yasmık alıyoruz? Neden dışarıdan enerjik efsanevi alıyoruz? Sebep akdarı, illet gündöndü alıyoruz ‘ Neden buğday, hastalık rüşvet alıyoruz, toprak mı yok’ Arazi namına Konya’dan adi olan aynı şevket Hollanda. Bizim 10 mislimiz ihracat yapıyor, tarım ürünü ihracatı yapıyor. Sorumlusu kim? Sunu eleştiri istifham bu. Sorumlusu ki? Cevabı gayet kolay, sorumlusu siyasa kurumudur ama devleti yönetenler bunun cevabını yöneltmek hesabına ‘Biz elbet iç çatışmayı sağlarız, şüphesiz kavgayı sağlarız, elbette kutuplaşma yaratırız, şüphesiz toplumu ayrıştırırız’, bunun hesabı içindeler. Bu hesaptan hepimizin çıkması lazım. Cidal yetmedi mi?”

CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu, 25 Ağustos’ta Kocatepe’ye gittiğini, tün 14 kilometre yaya sabahın beşinde Balaban Taarruz’un emrinin verildiği tepeye çıktıklarını belirterek orada binlerce can gördüğünü ve bunun umutlarını henüz bile artırdığını söyledi. 100 yıl geçmesine rağmen bu ülkenin gençlerinin tarihlerine erbap çıktığını aktaran Kılıçdaroğlu, “100 sene önceki dedelerimiz, atalarımız bu ülkenin kurtuluşu için gittiler oraya. Hayatlarını feda ettiler. Bağımsızlığımız amacıyla gittiler, bayrağımız amacıyla gittiler, vatanımız üzere gittiler. Acaba, biz onların hakkını konfirmasyon ediyor muyuz? Bu da eke aynı istifham. Eğer mercimeği haricen alıyorsak, arpayı dışarıdan alıyorsak, gübreyi haricen alıyorsak, yaş meyve sebzeye büyüklüğünde dışarıdan alıyorsak tığ onların hakkını teslim etmiyoruz. Kimse kusura bakmasın.” diye niteleyerek konuştu.

Bu konuda herkesin yeniden düşünmesi gerektiğini, herkesin ayrı ayrı sorumluluğu olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Şayet bunu yapabilirsek metanetli çokça sorunu birlikte aşabiliriz. Kırsal aynı mıntıka burası, tarımla uğraşılıyor. 2006 yılında Meclis’ten aynı kanun çıktı. Dendi kim ‘Ekincilik Kanununun 21’inci maddesi seçme yıl çiftçiye, çiftçilere, üreticilere milli gelirin yeryüzü birkaç yüzde biri oranında destek verilir.’ ‘Verilebilir.’ değil, ‘Verilir.’ diyor. Vereceksin bu parayı amma vermediler. Ki itiraz etti? Benim hakkım, kanun bana bu hakkı vermiş. Türkiye Iri Ulus Meclisi kanun çıkarmış. Bu hakkın bana verilmesi lazım. Kimesne istemedi. Ben birlikte bağırıyorum ‘Çiftçiye hakkını konfirmasyon edin.’ diye niteleyerek ‘Teslim etmiyoruz.’ diyorlar. ‘Teslim etmeye lüzum namevcut filhakika onların oyu çantada keklik.’ diyorlar. ‘Nasıl olsa bize fikir verecekler.’ anlayışını yerle düz etmeniz geçişsiz. Demokrasinin kuralı budur.

Sıkıntılarımız var, aşabiliriz, bilcümle sıkıntıları aşabiliriz. Bakınız, motorin fiyatından şikayet ediyorsunuz hepiniz? Bindirim geliyor. ‘Dışardan geliyor.’ Doğru, ego biliyorum dışardan geliyor. gaz dışarıdan geliyor. Bunları anlıyorum. Kıymet artışı oluyor. Ben bunu üstelik anlıyorum olur, takkadak bizde değil dünyada birlikte artıyor. Amma toplumsal izzet dediğimiz gelgel, üreticiyi korur. Toplumsal mehabet dediğimiz gurur der ki ‘Ego çiftçinin traktörüne al süt vereceğim. Kırmızı mazotu lacerem vereceğim? ÖTV’siz olacak, KDV’siz olacak. Elan sakim olacak, henüz rahat üretecek ve henüz ucuza para edecek.’ Içtimai cesamet budur, içtimai çap, üretenin beraberinde olan devlet demektir. Sosyal azamet, fakirin fukaranın birlikte olan cesamet demektir. Bu nedenle kırmızı motorin uygulamasının getirilmesi geçişsiz. Çiftçiye, ÖTV’siz, KDV’siz motorin verilmesi geçişsiz.”

“Ankaralı çiftçiler, 1 bilyon 700 milyon teklik katma dirimsel elde etti”

Kılıçdaroğlu, dünyanın bütün ülkelerinde tarımın önemli çağ olduğunu, tarımın muhakkak desteklenmesi gerektiğini tekrarladı.

Ankara Büyükşehir Belediye Reisi Mansur Yavaş’ın, bu sene çiftçilere makro bindi sağladığını, bu yıl Ankaralı çiftçilerin bu destekler yardımıyla 1 milyar 700 milyon teklik ilişik dirimsel elde ettiğini nâkil KIlıçdaroğlu, Yavaş’ın çiftçilere desteğini gelecek sene 2 katına çıkaracağını bildirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, “Tarımın desteklenmesi üzere yapmamız müstelzim kip çokça fenomen var. Çiftçiye, ‘Tarım Krediden, bankalardan kredi alın’ diyorlar. Alıyorsunuz, itimat faizi ödüyorsunuz. Cenabıhak felek ederse, sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde, ilk bire bir haftada, çiftçinin, üreticinin ve esnafın ister bankalardan, lüzum esnaf kefillik kooperatiflerinden, icap Ekincilik Itimat Kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Çiftçinin hakkını korumak istiyorsan repo bataklığından çıkaracaksın.” diye konuştu.

Ekincilik için mikro dışından arazi kiralanmasını eleştiren ve Türkiye’bile iki Trakya büyüklüğünde alanın dikici marifetiyle ekilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sunma balaban felaket nedir onu de söyleyeyim, en iri acı çiftçiyi toprağa küstürmektir. Çiftçi toprağa küserse 85 milyon açsın demektir. O nedenle ekincilik mühim. O nedenle dünyanın bütün ülkeleri tarıma destek verir.” dedi.

“Cenabıhak’ın güneşi sudan ucuz bunu kullanmıyorsun”

CHP Lideri Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, dikici üzere yer iri maliyetlerden birinin dahi zindelik faturaları olduğuna belen ederek Şanlıurfa ziyareti sırasında belediyenin kendilerine verilmesi yerinde sunma gelişmemiş sürede elektrik panelleri kurarak çiftçiye elektriği meccani vereceklerini söylediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“‘Bu olamaz.’ dediler. Niye olanaksız Tanrı aşkına? Tıkız yerey boş duruyor. Oraya gün panellerini koyacaksın. Cenabıhak’ın güneşi meccanen, elektrik elde edeceksin, elektriği çiftçiye vereceksin, hayatiyet artacak, artanı satacaksın, rençper ayrıca servet kazanacak. ‘Olmaz.’ dediler. Yapacağım. Cenabıhak’ın izniyle yapacağız, göreceksiniz, yapacağız, hepsini yapacağız. Hastalık ‘Olmaz.’ diyorlar? Zira gaz lobisi var, çünkü kömür lobisi var. doğal gaz alıyorsun, dünyalık ödüyorsun. Akaryakıt alıyorsun, mal ödüyorsun? Haricen kömür getiriyorsun, para ödüyorsun. Tanrı’ın güneşi sudan ucuz bunu kullanmıyorsun. Demin önce oldukça tıpkısı belediyede bunu başlattık. Göreceksiniz orada çiftçilere cıvıltı parasız vereceğiz, kooperatif yaptırıyor çiftçiler, kültür odaları de bunun ortağı olacak. Bir müddet bilahare faaliyete geçtiğinde ihtiyacı olan elektriği meccani kullanacak. Devletin cebinden 5 kuruş mülk çıkmadan yapacağız bunu çünkü hep arsıulusal fonlar yeşil enerjiye ‘Evet.’ diyorlar. Bambaşka aynı öz elan. Ekiyorsunuz ürünü zamanı geliyor. Acep aya eşit ne olacak? Yer Mahsulleri Ofisi alacak mı, almayacak mı? Burada anne tıpkısı kural getiriyoruz, maliyet pozitif akla yatkın kar eşittir taban kıymet. Kalça bellidir. Arazide hangi ekiyorsan maliyeti bellidir. 100 liraya para ettiysen 15 liralık de kar koyacağız, 115 liralık. Aya denk 115 liralık. 120’ye satıyorsan sat, ihraç ediyorsan deri amma çiftçinin fiyatı 115 lirayı düşmeyecek.”

(Sürecek)

Share: