Kırıkkale Üniversitesi (KKÜ) Tababet Fakültesi Hastanesinde 120 rahatsız üzerinde yapılan araştırmada, bicik kanserinin tiroit bezi hastalarında daha birkaç agresif seyrettiği belirlendi.

KKÜ Tababet Fakültesi Amansız Hastalık Araştırma Merkezi Müdürü ve Tıbbi Onkoloji Bili Dalı Başkanı Doç. Dr. Doğruca Sarp, AA muhabirine, “kanser” kelimesinin insanları çok korkuttuğunu ancak erken teşhis, tanı ve evrelerde hastaların daima tedavi olabildiklerini söyledi.

Meme kanserinin da hem Türkiye’üstelik hem birlikte dünyada kadınlarda genişlik kesif tanıdık kanser türü olduğuna dikkati çekici Dik şöyle konuştu:

“Bu nedenle ilk teşrin kocaoğlan, 2004 yılından beri Acun Sağlık Örgütü vasıtasıyla bicik kanserinde er teşhisi vurgulamak amacıyla Meme Başı Kanseri Farkındalık Kocaoğlan yerine belirlenmiş. Onun için kocaman aynı çağ. Erken canlandırma ve tanı bu hastalıkta epey önemli bire bir otama şansı sağladığı amacıyla kadınlarımızın er tarama programlarına katılmaları çok yüce. Hele ailelerinde meme başı kanseri olan kişilere daha erken tarama programlarına katılmalarını vurguluyoruz.”

Sarp, Kırıkkale’da 120 pestil üstünde benzeri iş yaptıklarını belirterek “Tiroit ve otoimmün tiroit bezi hastalığı olan kişilerde bicik kanserinin az buçuk daha erken evrelerde olduğu ve elan birkaç agresif gittiğine dayalı bulguları araştırmamızda belirleme ettik. Tiroidin az çalışması kimi semptomlara kere açıyor. Tiroidin az çalışması belki buradaki meme başı kanseri reseptörlerini (hücre büyümesini münebbih yapılar) etkileyerek hücrenin daha beş altı çalışmasına ve elan az çoğalmasına kat açıyor benzer.” diyerek konuştu.

Meme Başı kanseri erkeklerde daha agresif ve agresif seyrediyor

Doç. Dr. Sarp, bicik kanserinin cinsiyetçi tıpkı tuhaf olduğunu ve kadınlarda henüz yoğun görüldüğünü işaret ederek temas 100 bicik kanseri hastasından birinin erkek olduğunu vurguladı.

Erkeklerde meme dokusu bir iki olduğu için hastalığın henüz beş altı görüldüğünü anlatan Sert, meme kanserinin kadınlara has çor algısı zımnında erkeklerin bunu kendilerine konduramadığını dile getirdi.

Erkeklerin, memelerinde ele mevrut kitleyi kist yahut ayrıksı bire bir öz olduğunu fikren doktora başvurmadıklarını nâkil Sert şöyle devam etti:

“Kadınlarda obezite ve genetik bazı özellikler gibi riziko faktörleri var ama erkeklerde bile buna analog faktörler var. Erkeklerde obezite ve siroz gelişimi da balaban bire bir faktör. Haddinden Fazla aşkın etanol tüketimine sınırlı kendisine gelişen siroz, erkeklerde bicik kanserinin nedeni olabiliyor. Zira uykuluk fonksiyonları bozulduğu üzere erkeklerdeki kadınlık hormonları biraz artmış oluyor. Farklı yandan üstelik BRCA2 üzere halkımızın da bildiği özel mutasyonlar var. Bu üzere mutasyonu olan kişilerde ailesel meme kanseri görülebiliyor. Erkeklerde üstelik ailede meme kanseri öyküsü varsa bu riziko yaşla gelişigüzel artıyor. Kestanecik kanserine yönelik tedaviler sonrası kanda östrojen düzeylerinin artışına bağlı yerine üstelik encam yaşlarda erkeklerde meme başı kanserini görebiliyoruz.”

Yalçın, erkeklerin alelhusus sigara, alkol kabilinden çevresel faktörlerden uzak durmaları, kilogram almamaları ve benzeri risk olduğunda bir lahzada doktora gelmeleri gerektiğini anlattı.

Bicik kanserinin erkeklerde az buçuk elan agresif ve agresif seyredebildiğine değinen Yalman, “Rical kendilerine konduramadıkları amacıyla hastalık elan istikbal evrelerde anlaşılıyor. Saldırgan seyretmesinde bunun dahi katkısı var. O yüzden en aşağılık tıpkı şüphede doktora başvurmalarını ve bunu akıllarında tutmalarını öneriyoruz.” diye niteleyerek konuştu.