Bahçeli, MHP TBMM Kadro Toplantısı’nda konuştu: (1)

MHP Genel Başkanı Heybet Bahçeli, “başörtüsü sorununun külliyen gündemden çıkarılması üzere kıvrak tıpkısı girişim” adına değerlendirdikleri DÜRÜST Fırka’nin anayasa değişikliği çağrısına sonuna kadar destek vereceklerini ve 2008’dahi olduğu gibi sözlerinin arkasında duracaklarını belirterek, “Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi eğer samimiyse, eğer mazilerindeki ayıplı sayfalardan nedamet duyuyorlarsa, buyursunlar, gündemdeki esas fark teklifine bindi versinler.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Kadro Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Kuşkusuz aynı maltalık?” sorusuna verilecek arz akıllıca ve içerikli cevabın, kuşkusuz tıpkı politika sorusuna yüklenecek anlamın halkalarında meçhul olduğunu söyledi.

Siyasetin, özü bakımından bir sorumluluk, tıpkı tutkunluk ve benzeri zorun olduğunu; bir zamanda aktöresel, insanca, vicdani ve fikri temellere dayanması, sınır hatlarının milli ve manevi ilkelerle mantalite edilmesinin hem lüzumlu hem de gerçekçi ayrımsız yaklaşım olacağını belirten Bahçeli, “Uçta yatıp ortada duranlar, tarlası sırtında gezip hilenin harmanını yapanlar, rüzgara bakarak yelken açıp önce sallantıda gemiden kaçanlar, kulaksıza küpe burunsuza hırızma olanlar, sözlerini heybenin hapishane gözüne koyanlar, suyu kesik değirmen kadar boşa dönüp duranlar tabii hangi siyasa hangi da santimantalite iddiasında bulunabilirler.” diye niteleyerek konuştu.

Ululuk Bahçeli, siyasetin, antipatik tandırdan ısıdam ekmek ahiz hesabı yapanların, rüyasında cibin avına çıkanların, şapkayı ayağına, çarığı başına giyenlerin, yalanı kana kana içip dahi tıpkı felç hakikati yudumlamaktan yoksunluk çekenlerin hakkı ve harcı olamayacağını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türk siyasetinin bire bir aktöre reformuna, eskimemiş aynı kalkınma hamlesine, doğrultu ve ilhamını milletimizin hedef ve özlemlerinden kayran şişman bir çevik haline ileri düzeyde ihtiyacı vardır. Kabuk bağlamış yaraları deşerek yöntem üretilemez. Uçurumun kenarında yapmacıklı pehlivanlık pozu vererek siyaset yapılamaz. Sosyal yapıyı önce ideolojik mahallelere ayırıp sonraları dahi iki ayrı yakayı birleştirmek amacıyla güreşçi köprüsü kurmaya çalışmanın adı birlikte politika olanaksız. Kutuplaşmaya duygusal suyu verenlerin kucaklaşma söylemi akrep yalandır. İstismar çarkıyla inkar tekerini çevirip eşzamanlı uyuşma masalı anlatanlar baloncu tiplerdir.”

“Kılıçdaroğlu ve beleşçi ortakları, kündeye mevrut müfteriler koalisyonudur”

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ” Türkiye’yi barıştıracağım.” dediğini, helalleşme çağrısı yaparak geçmişi değil geleceği kurtarmaya çalıştığından bahsettiğini ifade fail Bahçeli, şunları kaydetti:

“Geçinmek amacıyla küslüğün ve küslerin olması gerekmiyor mu? Türkiye’nin barışması için doğudan batıya, kuzeyden güneye küslüğün hakimiyeti geçişsiz değil mi? Peki bu küslük nerededir? Birbirine küsen kimledir? Kılıçdaroğlu’nun görüp bile bizim göremediğimiz, müşahede ve rey edemediğimiz bu küsler nereye gizli, nerede sine olmuştur?

Kılıçdaroğlu’nun evet can kuşu sağlığında yara verici tıpkı engebe vardır, evet bile siyaseti karın dağılması, rota sapması yaşamaktadır. İki genişlik de kendisi ve partisi namına buhrandır. Kılıçdaroğlu’nun vaki durumu motamot şöyledir: ‘Tatsız aşa tuz neylesin, ebleh başa alay neylesin.’ Aklı arkada tutup ahmaklığı kılavuz kaptan fail Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin boş pürmelali tamı tamamına budur.

Türk milleti irtibat ve beraberliğin iftiharıdır, itibarıdır, ibrasıdır, ihyasıdır. Türkiye sulh ve huzurun, bağlılık ve saygının gıpta edilen ülkesidir. Üstünde yaşadığımız topraklarda bin yıldır muadele hükümranlık sürmektedir. Türkiye dargın değildir, umum tersini kanıt eden Kılıçdaroğlu ve bedavacı ortakları kündeye mevrut müfteriler koalisyonudur. Kılıçdaroğlu’na tavsiye ediyorum; çalı olup ayağa batıncaya kadar, gül ol bile yakaya takıl. Namertliğin izini süreceğine, mertliğin kulvarına gir birlikte adamlıkla anıl. Fakat hangi gezer; ne söylesek nafile ne yapsak yersiz, bir kulağından girip diğerinden çıkıyor, güya duvara konuşuyoruz, ayrımsız tas benzeri ısıdam. Kılıçdaroğlu’nun siyaseti siyasa değildir, yolu kez değildir, çizgisi münhal ve kesin değildir.”

Ihtişam Bahçeli, başörtüsü meselesinin, milletin sürekli ve esaslı mutabakatıyla çözüldüğünü, bu konuyu ısıtıp tekrar gündeme getirmenin, yeniden çorak bir ağız dalaşı ortamı yaratmanın on paralık kimseye tıpkısı faydası dokunmayacağını söyledi.

Türkiye’üstelik başörtüsü sorununun bittiğini, mağduriyetler döneminin kapandığını vurgulayan Bahçeli, “Fakat Kılıçdaroğlu’nun derdi, hesabı, hedefi, hevesi başkadır. Bu kapsamda CHP’nin güzeşte hafta hazırlayıp TBMM’ye vermiş olduğu kanun teklifi samimiyetsiz, uyuşmaz, zımni itibariyle bile yeniden savmadır. Kaldı kim eskimemiş bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç da yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.

“CHP’den milli iradeye, akide hürriyetine istinkâf etmek bekliyoruz”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, DOĞRU Öğür ile birlikte hayata geçirdikleri 9 Gücük Ay 2008 günlü Temel değişikliklerini sıralayarak, bu değişikliğin anne itibarıyla başörtüsü meselesini tamamen çözerek anayasal güvenceye kavuşturduğuna dikkati çekti. Bahçeli, “411 milletvekilinin eli hak amacıyla, inanç ve tabir hürriyeti amacıyla kalkmıştı. Fakat CHP Esas Mahkemesinin kapısında soluğu alarak bu kanunu halel ettirmişti. Bu nedenle, Kılıçdaroğlu’nun 3 Ekim 2022 gecesi içtimai medya hesabından bir video yayımlayarak başörtüsüne yasal aranjman çağrısı yapması, müteakiben mücehhez teklifin TBMM Başkanlığına sunulması baştan ayağa sahtekarlık, dikkatsizlik, pot ve saçmalıktır.” şeklinde konuştu.

O dönemde atık “411 umum kaosa kalktı” manşetleri ile bizzat Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne “çaput parçası” dediğini unutmadıklarını; Kılıçdaroğlu’nun zaman “başörtülülere müteveccih rehine iftirasını” unutmayacaklarını belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

“Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi eğer samimiyse, şayet mazilerindeki ayıplı sayfalardan pişmanlık duyuyorlarsa, buyursunlar, gündemdeki esas uymazlık teklifine destek versinler. Başörtüsü meselesini yasalı değil, anayasal güvenceye kavuşturmak üzere haydi eş elinizi taşın altına kucak, dürüstseniz gereğini yapın, karnınızdan konuşmayın. İşte güreş meydanı, işte el erki imtihanı, işte tutarlılığınızı göstermenin kızıl fırsatı. MHP başörtüsü sorununun top gündemden çıkarılması üzere filinta bir hamle olarak değerlendirdiği kanunuesasi değişikliğine sonuna kadar vardır ve sözünün bile 2008 yılında olduğu gibi arkasındadır. Kılıçdaroğlu, minderden cızlam, çaktırmadan güreşme, vesile arama, sarih sofraya oturmak için öneri ve ısrar bekleme.”

CHP sözcülerinin geçen haftaki açıklamalarıyla tekrar pişmiş aşa akarsu kattıklarına, kanunuesasi değişikliğine sıcak bakmadıklarına tanık olduklarını tabir eden Bahçeli, “Rastgele şeye rağmen umudumuzu yitirmek istemiyoruz, CHP’den milli iradeye, akide hürriyetine içtinap etmek bekliyoruz. Ülfet çalısı kadar, gelene takılan gidene takılan, erken kalkanın elinde kalan, yangına çırayla koşan, suyu yüzeyde kaynatmanın peşine düşen CHP ve gayrı alçalma ortaklarının ne yapacağını, bittabi tıpkısı biçimci takınacağını eninde böylece Türk milleti görecek ve benzeri nöbet daha teyit edecektir.” sözlerini harcama etti.

“Cami ne büyüklüğünde bizimse cemevi üstelik o büyüklüğünde bizimdir”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, içtimai yaraların sarıldığı, vakayiname meselelerin esaslı çözümlerle buluşturulduğu, milli ve manevi değerlerle kenetlenmiş bire bir Türkiye’ye vasıl olmanın herkesin baş başa gayesi olduğunu söyledi. Uzlaşmanın adresinin balaban Türk milletinin kutlu varlığı olduğunu vurgulayan Bahçeli, üstesinden gelemeyecek, altından kalkamayacak hiçbir dava bulunmadığını; daima erteleyerek, yok farzımuhal, boşlama ve iradesizliğin pençesine düşerek ulaşılacak hiçbir vadi olmadığını kaydetti. Bahçeli, “Sıra yüreklerin şişko vuruş; ahali ele vermenin vaktidir.” dedi.

Alevi İslam inancına cemaat vatandaşların doğru ve meşru taleplerinin, akman benzeri mizaçla, kardeşliğin alicenaplığı; adil, eşitlikçi, insancasına, tarihi, kültürel, türel ve hakkaniyetli ilkeler mihverinde karşılanması; kuma us ve geniş bir uzlaşma zemini oluşturulması gerektiğini belirten Bahçeli, “Alevi İslam inancına erbap kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Hangi ayrımız hangi de gayrımız vardır. Cami ne büyüklüğünde bizimse cemevi üstelik o büyüklüğünde bizimdir. Bağlama bizim küçümseme bizimdir, cem bizim semah bizimdir. Hamdolsun hepimiz Müslümanız, Allah’ımız tıpkısı, Peygamberimiz tıpkısı, kıblemiz bire bir, kitabımız benzeri, imanımız tıpkı, acımız benzeri, sevincimiz birdir. Mezhepçilik fitnesini yayanlar, bu çerçevede senelerce yağılık aşısı yapanlar bizden sıfır; bizim üzere hissetmeyen, inanmayan bozgunculardır.” değerlendirmesinde bulundu.

Şevket Bahçeli, Hz. Yüksek’nin “Gönülleriniz ayrımsız olmadıkça adetçe çok olmanızın aynı anlamı yoktur.” sözlerini aktararak, “Bizim gönlümüz birdir, bu suretle maksadımız gönüller nakzetmek değil, istek konusunda istem boşaltmak, gönülleri kazanmaktır. Kerbela eş sızımız, Hz. Yüce manevi büyüğümüz, behişt gençlerinin efendileri Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin özellikle girmek için zulme uğrayan, kanları dökülen ehlibeytin muhterem isimleri dramatik gönüllerimizin şehit abideleridir.” diyerek konuştu.

“İster Alevi, lazım Sünni, ister Caferi olsun”

MHP lideri Bahçeli, geçmişin kaknem dehlizlerinde geleceğin kut ve iyilik cevherinin bulunamayacağını vurgulayarak, yüce olanın temas kederli ve herkesi hüzne boğan hadiselerden ibret ve abus kabul etmek, tekerrürünün önüne ayrılmak olduğuna işaret etti.

Alevilerin hayatında tartışılmaz bir düz fail cemevinin, politik kaygılardan ırak, “cami-cemevi” karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

“Cemevi inanç ve ekin hayatımızın vazgeçilemez tıpkısı gerçeğidir. Bu gerçeği iptal ederek asıl manasından ve müktesebatından yutmak çokça tehlikelidir. MHP’nin dayandığı asırlık Türk milliyetçiliği düşüncesi, hiçbir ahit ayrımcı ve uzaklaştırıcı ham; toplumun tamamını esas değerler ekseninde mülakat ve kucaklaşmaya çağıran bire bir anlayışın temsilciliğini üslenmiştir. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır; sevgimiz herkese yetecektir. İster Alevi, icap Sünni, lüzumlu Caferi olsun; yöresi, kökeni, anasının dili birlikte hangi olursa olsun, milletimizin seçkin domuzuna insanını muhabbetimiz ve sevecen tavrımız kucaklamaya kafi gelecektir. Asırlar süresince oluşan ve olgunlaşan birleşme kültürümüz kardeşlik bağlarımızın güvencesi, ülkemizi global benzeri ağırbaşlı etme hedefinde strateji etmemiz müstelzim yolun birlikte rehberidir.”

Izzet Bahçeli, geleceğin kamer münhal bayrağın altında olduğunu; Türkiye’nin birliği, refahı ve geleceğinin teminatının al bayrak altında birleşmekten geçtiğini ifade ederek, “Bu milletin şerefi ve haysiyeti, beraberlik ve alplık üstüne mensur edilmiş milli birliğidir. Milli birliğimiz çığlık alır, el birliği ruhumuz sarsılırsa, bunun geriye dönüşü mümkün değildir. Türk milleti sentetik ayrımlara, sinsi çabalara okazyon vermeyerek beraberliğini sonsuza kadar nasıl sürdürecektir.” dedi.

(Sürecek)

Share: